CEO ile başlayan ve genel olarak C-Level olarak adlandırılan üst düzey yönetici pozisyonları, FinTech’in etkisiyle bankalarda da kendini gösteriyor.

C-Level, C seviyesi ya da kimilerine göre yine bir kısaltmayla CxO… CEO’lar ile başlayan bu yeni nesil üst düzey yönetici pozisyonlarının ismi ve sorumlulukları giderek yaygınlaşıyor. Hatta herhangi bir sınırlama da söz konusu değil. Örneğin CEO hem Chief Executive Officer hem de Chief Experience Officer olarak kullanılabiliyor. Özetle iş dünyası alfabeyi bir sınır olarak kabul etmiyor.

Finans dünyasının önde gelen yayınlarından, kimi zaman haber ve makalelerini sizlerle paylaştığımız The Financial Brand, FinTech etkisi sonrası bankalar ve kredi kurumlarına dahil olan yeni üst düzey unvanları derlemiş. Çıkan makaleye göre 15 farklı yeni unvan yönetim kademesinde yerlerini almış ya da aday. Bunlardan bazıları ve oluşma sebepleri ise şu şekilde sıralanıyor:

CDO: CDO için kullanılan iki farklı tanım var. İlki artan veri temelli iş yapış şekilleri nedeniyle elbette Chief Digital Officer. Ancak tek karşılık bu değil. Dijitalin yıkıcı dönüşümünü temsil etmek adına Chief Disruption Officer da kullanılabiliyor. Önde gelen danışmanlık firmalarından McKinsey, CDO’yu süreçleri yeni döneme uyarlama, değişimi koordine etme ve yönetme sorumluluğu olan kişi olarak tanımlıyor.

Makalenin yazarı CDO’nun kardeşi olarak CTO (Chief Transformation Officer) unvanının da etkili olmaya başladığını belirtirken, teknoloji kullanımı her geçen gün artan bankaların bir CTO edinmesi gerektiğini de ifade ediyor.

CEO: Hayır, sektör bağımsız hemen her şirkette karşımıza çıkan CEO değil kastedilen. Buradaki CEO, yukarıda aktardığımız gibi Chief Experience Officer’ın bir kısaltması. Apple, Amazon ve Google gibi teknoloji şirketlerinin öncülüğünü yaptığı yeni, hızlı ve basit dönemin bankalarda olması için tüketici deneyimini yönetecek bir kişi söz konusu olan. Ancak makalenin yazarları küçük bir uyarı yapmaktan da geri kalmıyor: “Sadece deneyimi dijitalleştirmek için çalışmayın, hem şubeler hem de diğer alternatif iletişim kanalları halen önemini koruyor ve Chief Experience Officer buna uygun bir yol bulmalı.”

CAO: Verinin öncelikli değerlendirilmesi gereken kaynak olması beraberinde onun iyi bir şekilde analiz edilmesini de getiriyor. Yönetim kademesine dahil olan CAO’lar, yani Chief Analytics Officer unvanlı yöneticiler bu noktada kritik bir rol üstleniyor ve yeni ürün ve hizmetlerin geliştirilmesi, sahip olunan verinin kurumun her kademesini etkilemesi için gayret sarf ediyor. Ancak bu unvan biraz da kurumla alakalı. Çünkü benzer işler için bazı şirketler Chief Data Officer (CDO) ya da Chief Information Officer’ı (CIO) kullanabiliyor. Her ne kadar CIO, tüm BT altyapısını yöneten kişi olarak daha büyük bir sorumluluk alanına sahip olsa da veri analitiği bu kişilerin sorumlulukları listesine eklenebiliyor.

CIO: Evet, CIO denildiğinde akla ilk olarak tüm teknoloji altyapısını yöneten kişi gelebilir. Ancak bu kısaltma aynı zamanda Chief Innovation Officer için de kullanılmakta. The Financial Brand yazarları bu tanımı açıklarken özellikle bankaların yenilik konusunda çok iştahlı olmadığına dikkat çekiyor. Sektördeki çoğu kurumun risk düzeyi düşük yenilikler ile yoluna devam ettiği belirtilirken yeni nesil CIO’ların girişimci ruhla kurumun buluşmasını sağlaması gerektiğine de dikkat çekiliyor. Harvard Business Review ise Chief Innovation Officer’ı şöyle tanımlıyor: CIO, yenilikleri teşvik eden, yaratıcı düşünmeyi teşvik eden grup ve araçları tanımlamalı ve süreçlere dahil etmelidir. Bir CIO’nun görevleri arasında organizasyon dışındaki kişilerle kurumu bir araya etirme, hackhathon vb. etkinlikler düzenleme ve kurum içi ya da dışı kitlesel fonlama programlarını değerlendirme olmalıdır. CIO’lar sektördeki yeni eğilimleri takip etmeli, var olan aksaklıkları tespit etmeli ve bunu giderecek projeleri desteklemelidir.

CGO: Her şirketin büyüme hedefi vardır. Bankalar ve diğer finans sektörü kurumları için de durum farklı değil elbette. Bu büyümeyi hızlandırıp yönetecek olan kişi ise CGO, yani Chief Growth Officer olarak anılıyor. Makaleyi hazırlayanlar CGO’nun aslında yeni nesil bir CMO (Chief Marketing Officer) olduğuna dikkat çekiyor. Harvard Business Review’e göre her beş CEO’dan dördü CMO unvanlı kişilere ya güvenmiyor ya da yaptıklarından etkilenmiyor.

CGO’nun görev tanımı biraz da bu beklentiyi yükseltmek adına yeniden şekillendirilmişe benziyor. The Financial Brand, bir CGO’nun işinin pazarlama ve marka bilinirliğini artırma olan CMO’lardan farklı olarak pazar dinamiklerini izleme, müşteri ihtiyaç ve tercihlerini tespit etme, müşterilerin davranış şekillerine odaklanarak iş geliştirme ve elbette bunları mevcut operasyon ve bilgi teknolojileri altyapılarıyla uyumlu hale getirme olduğunu ifade ediyor.

Yeni unvanlar elbette yukarıdakilerle sınırlı değil. The Financial Brand, çoğunluğu sektör içinden temsilcilerin olduğu e-posta listesinde konuyla ilgili 15 unvan sıralıyor. Bunlar arasında Chief Culture Officer, Chief People Officer, Chief Engagement Officer gibi farklı unvanlar da var. Henüz tüm bankaların bu 15 yeni unvanın tümüne bünyelerinde yer verdiğini sanmıyoruz. Ancak yeni unvanlarda FinTech uygulamalarının ciddi bir etkisi olduğu kesin gibi.