FinTech dümnyasının önemli fikir liderlerinden birisi olan Chris Skinner kişisel blogunda kaleme aldığı bir yazı ile bankaların geleceğini güvence altına alması için önemli tespitlerde ve tavsiyede bulunuyor.
Günümüzde hangi FinTech konferansına giderseniz gidip soruların dönüp dolaşıp geldiği yer bankalar ve FinTech’ler arasındaki ilişki oluyor. Bu ilişkinin yıkıcı mı, yapıcı mı, birleştirici mi olduğuna dair pek çok fikir ortada uçuşurken aslında bu sorunun ortak bir cevabı var; işbirliği kaçınılmaz. Ancak yine de başka sorular ile muhatabız. Dijitalleşen ve dönüşen dünyada bankaları bekleyen tehditlerin kaynağına inmek ve buradaki problemleri çözmek için bir strateji belirlemek gerekiyor.
Chris Skinner kişisel blogunda kaleme aldığı “Bankalar geleceklerini nasıl güvence altına alabilir?” başlıklı makalede bu probleme bir bakış açısı ve tavsiye sunuyor.
Skinner yazısında yenilikçiliğin riskleri arttırdığını ve riskin de finans sektöründe “kabul edilemez” bir unsur olarak görüldüğünü belirtip bazı bankaları, yenilikçiliği içselleştirmemekle ve sadece bir pazarlama programı olarak görmekle eleştiriyor
Skinner’a göre bu yaklaşım bir hata ve buna benzer bir hataya Walmart geçmişte düştü. Bu hatanın bir sonucu olarak Walmart sektöründe liderliği Amazon’a kaptırdı.
Bu gün bankaların; Amazon’un yaptığı gibi bir platform haline gelip FinTech’lerin ürün ve servislerini (belki bankalardan daha ucuza) sunacakları pazaryerleri oluşturmaları gerektiğini belirten Skinner, Amazon’un da kendisinden daha düşük fiyatlarda ürün satan üçüncü parti tedarikçiler ile çalışmaktan çok hoşnut olmadığını ama hem kendini en güvenilir ve en hızlı teslimat yapan parti olarak konumlandırdığını, hem de potansiyel rakiplerinin yer aldığı bu platformu yönetmenin avantajına sahip olduğunu vurguluyor.
Bu tarz işbirlikleri yapmayan ve böyle platformlar kurmayan bankaların ise Walmart’ın düştüğü duruma düşeceği ve bugün sahip oldukları konumu yitirecekleri mesajı ile Skinner yazısını tamamlıyor.