Finansal teknolojiler konusunda yaptığı atılımlarla müşterilerine kendi ödeme sistemlerini sunmaya başlayan Amazon, bankacılık sektöründeki kimi taşları yerinden oynatacak gibi gözüküyor.
Seattle merkezli e-ticaret devi, bu zamana kadar ödeme sistemleri, KOBİ’ler için alternatif kredi seçenekleri ve banka kartı gibi çözümler üreterek FinTech alanında önemli girişimlerde bulundu. Müşterilerine alternatif ödeme seçenekleri sunmasıyla da, bilhassa milenyum neslinin dikkatini çekmeyi başardı. Yeni neslin geleneksel bankacılık sistemlerine sıcak bakmadığı zaten bilinen bir konu ama yine de Amazon, Facebook ve WeChat gibi isimlerin sunduğu dijital ödeme alternatiflerine gösterilen ilginin sadece yüzde 23 oranında seyrediyor olması bankaların tek tesellisi.
Forrester isimli araştırma firmasının önemli analistlerinden olan Alyson Clarke, Amazon’un oluşturduğu tehdidin pazar payını ele geçirme konusunda olmadığını, müşteri için kullanışlı bir arabirim oluştururken bankaları aracı olarak kullanmasında yattığını savunuyor. Bu sistem yaygınlaştıkça bankaların müşterileri ile bağlantılarını kaybedeceklerini, sadece isimsiz birer hizmet sağlayıcı haline gelebileceklerini iddia ediyor. Bankaların marka gücünü kaybetmeleri halinde de rekabet etmek için ellerinde fiyat ve teknik özellikler gibi kriterlerden başka bir şey kalmayacağını belirtiyor.
Dünya Ekonomik Forumu bünyesindeki finansal servislerde yıkıcı inovasyonlar projesini yürüten Jesse McWaters ise, büyük teknoloji firmalarının gün geçtikçe daha fazla önem kazandığını ve finansal servisler alanında operasyonel görevler üstlendiklerini söylüyor. Şirketlerin verilerini bulut depolama alanına taşımaları ve tüketiciye yönelik yapay zeka çözümleri sunmaları da teknoloji firmalarını bir adım öne taşıdığının altını çiziyor.