Dünya çapında gerçekleşen finans konferansları kapsamında üst düzey yöneticilerin ortak bir karara vardıkları göze çarpıyor: Büyük hızla kendini yenileyen finans teknolojilerine ayak uydurmak isteyen bankalar, hızlı çözümler üreten FinTech’leri satın almayı planlıyorlar.

Bankaların sundukları hizmet miktarı ve müşteri sayısı arttıkça hantallaştıklarını belirten Lets Talk Payments sitesi, 2018 yılında birçok önde gelen bankanın FinTech oluşumlarını bünyelerine katmak için harekete geçeceğini iddia etti. Yayımlanan haberde, FinTech’lerle iş birliği yapmak yerine tamamen bankanın içine dahil etme fikri olan üst düzey yöneticilerin sayısının hiç de az olmadığı açıklandı.

Yapılan haberde bankaların FinTech’leri satın almayı tercih etmelerinin sebepleri şu şekilde sıralandı:

  1. Banka müşterileri, mobil cihazları üzerinden sadece birkaç tıklama ile işlemlerin gerçekleşmesini istiyor. Yeni nesil finansal uygulamalar ise bu işin kolayca üstesinde geldiği gibi kısa sürede fenomen haline de dönüşebiliyorlar. Hal böyle olunca bankalar ve geleneksel finans kuruluşlardan beklentiler de yükseliyor.
  2. Bankaların yeni nesil teknolojik gelişmelere ayak uydurmaları için dijital dönüşüm stratejileri oluşturmaları gerekiyor. Bu hem zahmetli, hem pahalı, hem de uzun soluklu bir proje.
  3. Geleneksel yapılar üzerine inşa edilmiş bankaların bir anda değişmesi mümkün değil. Köklü değişimin gerçekleşmesi için zamana ihtiyaçları var. Öte yandan yeni nesil teknolojilere ayak uydurabilmek için altyapı eksikliği de çekiyorlar. Birçok banka kolay olan yolu seçiyor: Startup’lara destek vermek adına hızlandırıcı programları oluşturuyor ve dikkatlerini çeken projeleri bünyelerine katmaya çalışıyorlar.
  4. Bazı bankalar daha büyük ve daha anlamlı bir yol haritası oluşturarak, inovasyon departmanları kuruyor. Bu departmanlarda teknolojik yenilikleri test ediyorlar. Bankanın bünyesinde olmasına rağmen bağımsız biçimde çalışan bir hızlandırma programı mekanizması kuruyorlar. Bu program dahilinde yeni teknolojileri öğrenerek gelişiyorlar. Ancak net bir sonuç almak birkaç yılı bulabiliyor. Bankalar ise rekabetçi kalabilmek için hızlı çözümlere ihtiyaç duyuyorlar.
  5. Bankalar, iş birliği kurdukları FinTech’lerle birlikte çalıştıklarında, yaptıkları yatırımın karşılığını almak için bir süre beklemeleri gerekiyor. Yeni bir teknolojinin bankaya entegre edilmesi için bazen iki, hatta bazen üç yıl bile beklemek gerekebiliyor. Yaptıkları yatırımın geri dönüş zamanını hesaba kattıklarında, daha hızlı çözüm bulmalarının akıllıca olduğuna karar veriyorlar.
  6. Bankalar düzeyinde kapsamlı dönüşüm yapmak büyük mesai gerektiren bir iş. Adeta yepyeni bir organizasyon kuruyormuşçasına çalışmak gerekebiliyor. Bankalar, halihazırda işleyen dev bir makine düzeninde çalıştıklarından, böylesi büyük bir dönüşüme girmeleri aynı zamanda büyük risk almaları anlamına geliyor.

Tüm bu görüşler ışığında, bankaların teknolojik altyapılarını baştan aşağı değiştirmek yerine, pratik çözümlerle müşterilerin beğenisini kazanan FinTech firmalarını satın almaları en akıllıca çözüm gibi duruyor.

FinTech İstanbul olarak daha önce kaleme aldığımız bir yazıda, bankaların FinTech’leri satın aldıkları zaman inovasyon hızlarını düşürdüklerinden bahsetmiştik. Her ne kadar FinTech’ler, banka içine dahil olunca hareket kabiliyetleri kısıtlanıyorsa da, 2018 yılında bankaların teknolojik atılım yapmak için en çok bu yola başvuracakları düşünülüyor.