EY Türkiye, Bankalararası Kart Merkezi ve FinTech İstanbul işbirliğiyle hazırlanan Fintech Dönüşümü raporu, Türkiye FinTech ekosisteminin gelişmesi için 23 öneri sunuyor.
Uluslararası denetim ve danışmanlık şirketi EY Türkiye, Bankalararası Kart Merkezi (BKM) ve FinTech İstanbul işbirliğiyle hazırlanan Fintech Dönüşümü: Rekabet mi İşbirliği mi? – Türkiye FinTech Ekosisteminin Gelişimi için 23 Öneri başlıklı rapor Türkiye’de bugüne dek gerçekleştirilen en kapsamlı FinTech araştırması olarak karşımıza çıkıyor.
Türkiye’de faaliyet gösteren FinTech’ler, bankalar, yatırımcılar ve düzenleyici kurumlarla yapılan görüşmeler sonucu oluşturulan rapor, Türkiye FinTech ekosisteminin mevcut durumunu, yaşanan zorlukları ve fırsatları ortaya koyuyor. Rapor; finansal hizmetler sektörünün yakın gelecekte FinTech şirketlerinin gelişiminden nasıl etkileneceği konusuna ışık tutarken, bankalar, FinTech şirketleri ve sektörün geneli için düzenleyici ve denetleyici kurumlar tarafından ulusal bir FinTech stratejisi geliştirilmesinde kullanılabilecek öneriler sunuyor.
Tüketici beklentileri değişiyor
Geleneksel finansal hizmetler sektörüne girmeye başlayan FinTech şirketlerinin sundukları ürün ve hizmetlerle belirli bir pazar payına ulaştığının belirtildiği raporda; FinTech’lerin girişim sermayedarları ve kurumsal yatırımcılardan önemli yatırımlar almaya başladığı belirtiliyor. Bununla birlikte raporda; 10-15 yıl önce geleneksel perakende müşterilerinin çevrimiçi kanalları benimsediği gibi geleneksel banka ve sigorta müşterilerinin de ihtiyaç duydukları hizmetleri çevrimiçi olarak temin edebileceği belirtiliyor. Dolayısıyla bankalar, sigorta şirketleri ve varlık yönetimi şirketleri için alışmış oldukları dünyanın finansal teknolojilerin yükselişi ile birlikte değişebileceği öngörülüyor.
FinTech şirketlerinin özellikle teknolojiyi kullanan yenilikçi yaklaşımları ile müşterilerin hayatını kolaylaştırdığına işaret edilen raporda; geleneksel finansal hizmet sağlayıcılarının müşterilere aynı seviyede ve etkinlikte hizmet sunmaları için adım atmaları gerektiğine vurgu yapılıyor.
“Fintech’in ekonomi politikalarını etkilemeye başladığı bir döneme girdik”
Finansal teknolojilerin son dönemde konuşulan en popüler iş konuları arasında yer aldığını dile getiren EY Türkiye Danışmanlık Bölümü Ortağı Emre Beşli, “Bu kavramın sadece finansal hizmetlerin sunum şeklinin değişmesinden ibaret olmadığının ekonomideki tüm paydaşlara anlatılması gerekiyor. Geniş bir ekosisteme sahip olan Fintech’in ekonomi politikalarını etkilemeye başladığı bir döneme girdik. Bu çerçevede ekosistemdeki farklı paydaşların rekabet ya da işbirliği konusunda nasıl davranacağı önem kazanıyor. Araştırmada mevcut durumun incelenmesi, ekosistem içerisindeki paydaşların görüş ve beklentilerinin alınması ve nihayetinde konuya ilişkin olarak ülkemiz açısından belirli çözüm önerileri getirilmesi amaçlandı. Raporun, tartışılan çözüm önerilerinin çeşitli paydaşlarca hayata geçirilmesi konusunda bir fırsat oluşturacağını ve FinTech konusunun daha bütüncül anlaşılmasına katkı sağlayacağını düşünüyoruz” dedi.
“Ülkemizi daha ileriye taşımak için FinTech odaklı stratejiler belirlemeliyiz”
Türkiye’nin finansal teknolojiler alanında dünyaya örnek olabilecek bir yetkinliğe ve potansiyele sahip olduğunu belirten BKM Genel Müdürü Dr. Soner Canko şu değerlendirmede bulundu: “Yeniliklere açık bir toplum olmamız, yeni teknolojilere hızlı uyum sağlamamız ve güçlü bankacılık altyapımız sayesinde FinTech sektörü için eşsiz bir ortam yaratıyoruz. FinTech’i ekonomiye sağladığı çok boyutlu katkı, getirdiği yeni ürün ve hizmetler, finansal erişimin arttırılması gibi sağladığı ek faydalar nedeniyle finans sisteminin geleceğini şekillendirecek önemli bir fırsat olarak görüyor ve ülkemizin bu fırsatı kaçırmaması adına yoğun çaba sarf ediyoruz. Bu raporun, ülkemizi daha ileriye taşıyacak FinTech odaklı stratejiler belirlemesinde önemli bir kaynak olacağına ve tüm ekosisteme fayda sağlayacağına inanıyoruz.”
“FinTech’ler özel sektör ve kamu desteği alıyor”
“Finansal hizmetlerde yaşanan hızlı dönüşüm artık herkesin hayatını etkileyecek düzeye ulaşmaya başladı” diyen FinTech İstanbul Kurucu Ortağı Prof. Dr. Selim Yazıcı şunları söyledi: “Günümüzde yaşanan teknolojik dönüşüm, insanların finansal hizmetlere erişimini kolaylaştırırken, sunulan ürün ve hizmetlerin hem çeşitlilik ve kalitesinin artmasına hem de maliyetlerinin düşmesine neden oluyor. Bugün birçok ülkede FinTech’ler için özel sektör ve kamu desteklerinin ortaya çıktığını ve hatta kamu politikaları içinde FinTech başlığı altında özel çalışmaların yapıldığını görmek mümkün. Bu araştırmanın sonuçları, özel sektör kuruluşlarının dönüşüm ve yatırım kararlarını etkileyebileceği gibi, ülkemizin bölgesel bir finans merkezi hâline getirilmesinde oluşturulacak stratejilerde de bir girdi olarak kullanılabilecektir. Aynı zamanda, ülkemizdeki FinTech ekosisteminin görünürlüğünün ve bilinirliğinin artması ve yatırım çekmesi açısından da önemli rol oynayacaktır.”
FinTech’ler tüketicinin hayatını kolaylaştıracak
Özellikle nüfusun önemli bir kısmının bankacılık sektörünün dışında olması ve vatandaşların kolay ulaşılabilir finansal araçlara ve çözümlere ihtiyaç duyması durumu dikkate alındığında FinTech’lerin sunduğu hayatı kolaylaştıran hizmetlerin sektör için önemi ortaya çıkıyor. FinTech’lerin geliştirdiği ve geliştireceği ürünlerle bankacılığa erişimi olmayan kitleyi finansal sektöre katmalarının; hem pazarın hem de kaydi ekonominin büyütülmesi açısından, dünyadaki diğer örneklerde görüldüğü gibi, Türkiye’de de maliye politikası açısından olumlu etki yaratacağı düşünülüyor.
Rapordan öne çıkan başlıklar
- Finansal kuruluşlar ve FinTech şirketleri, birbirlerini rakip olarak değil, stratejik iş ortakları olarak değerlendirip, “rekaberliğe” dayalı işbirliği modelleri geliştirmelidir.
- FinTech alanında, ödeme sistemlerinin dışında farklı alanlarda faaliyet gösteren FinTech’lere ve iş modellerine ihtiyaç duyulmaktadır. Özellikle sigorta sektörünü destekleyecek InsurTech şirketlerinin sayısı gelecekte artacaktır.
- FinTech konusunda sadece mevcut iç pazarın değerlendirilmesi yerine, özellikle Orta Doğu ve Körfez ülke pazarları için projeler üretilmelidir.
- Regülasyonu belirleyen düzenleyici ve denetleyici yapılar açısından FinTech’leri destekleyici ve süreçleri kolaylaştırıcı düzenlemelerin yapılması gerekmektedir. BDDK gibi düzenleyici ve denetleyici kurumlarla düzenli olarak bir araya gelerek karşılıklı paylaşım ortamlarının oluşturulması, sektörün sağlıklı büyümesi için bir gerekliliktir.
- Ülkemizin bir finansal merkez olabilmesi açısından devlet tarafından FinTech mevzuatının oluşturulması ve burada finansal inovasyonun desteklenmesi için start-up olarak kurulan FinTech şirketlerinin ön plana çıkartılması gerekmektedir.
- FinTech konusunda yeterli bilgi, beceri ve tecrübeye sahip insan kaynağı havuzumuz henüz istenilen boyutlarda değildir. Bu konuda eğitim kurumlarına önemli bir rol düşmektedir. Sadece üniversitelerde değil, liselerde de gençlerin finansal okuryazarlık kazandırıldıktan sonra, FinTech alanında çalışabilecek şekilde eğitilmeleri için olanakların sağlanması önemlidir.