Kurucusu olduğum European Innovation Bridge bünyesinde, her birisi kendi alanında profesyonel bir kariyere sahip uzmanlar ile hazırladığımız Avrupa Ekosistem Raporu’nun ilk bölümünü FinTech İstanbul’da paylaşmaktan mutluluk duyuyorum. Bu haftadan itibaren her hafta yeni bir bölümü sizler ile paylaşacağız.
Yazarlar:
- Yasin Aydınbaş, Bağımsız Danışman, (A.B.D.)
- Mehmet Kerse, Dünya Bankası (Almanya)
Özgeçmiş:
- Yasin Aydınbaş Dijital Paralar ve Blokzincir tabanlı projelerde bağımsız danışman olarak çalışmaktadır.
- Mehmet Kerse Dünya Bankası’nda dijital finans ve finansal hizmetlere erişimin artırılması konularında danışman olarak çalışmaktadır.
Merkez Bankalarının Yeni Gündemi: CDBC
Merkez Bankası Dijital Parası (Central Bank Digital Currency – CBDC) kullanımı, son yıllarda kripto paralar gibi dijital paraların, blok zinciri (blockchain) teknolojisinin ve merkezi olmayan finans (Decentralized Finance – DeFi) uygulamalarının yaygınlaşmasıyla birlikte, yakın gelecek için kaçınılmaz bir ihtimal gibi görünüyor. Bu konunun özellikle son yıllarda birçok uluslararası finansal organizasyonun ve pek çok ülkenin gündemine girdiğini belirtmek gerekiyor.
Uluslararası Ödemeler Bankası (Bank for International Settlements – BIS) tarafından 2021’de yayımlanan ve altmışın üzerinde merkez bankası ile gerçekleştirilen ankete göre, söz konusu merkez bankalarının %86’sı CBDC’nin yararlarını, risklerini ve ilgili ülkeye neler getirebileceğini araştırıyor[1]. Ayrıca 2020 yılı başında Kanada, İngiltere, Japonya, Avrupa Birliği, İsveç ve İsviçre merkez bankaları ile BIS bir araya gelerek CBDC ile ilgili hususların araştırılması ve incelenmesine yönelik bir araştırma grubu kurdu[2]. Bu grup, 2020 yılında CBDC üzerine bir çalışma yayımladı[3]. Çalışmada, özellikle halk tarafından kullanılması planlanan perakende CBDC’nin (retail CBDC) merkez bankalarının amaçlarını karşılayacak şekilde hangi prensiplere sahip olması gerektiği üzerinde duruldu. 2021 Temmuz ayı itibarıyla CBDC üzerine çalışma yapan ülkeler aşağıdaki haritada yer almaktadır[4].
Şekil 1. Dünya genelinde yürütülen CBDC araştırmaları ve pilot uygulamaları
Peki CBDC neden merkez bankaları arasında bu kadar popüler oldu? CBDC’den beklentiler neler ve geleceğin dünyasında CBDC’nin nasıl bir yeri olabilir?
CBDC Neden Önemli?
Son zamanlarda oldukça konuşulan CBDC konusu, ilk defa dağıtık defter teknolojilerinin (distributed ledger technology- DLT) ve blok zincirin (blockchain) başlangıcı olan Bitcoin’in çıkışını takip eden dönemde gündeme geldi (2008). CBDC en basit haliyle ülke parasının elektronik formu olarak tanımlanabilir. Merkez bankalarının bilançosunda yükümlülük (liability) olarak yer alacak olan CBDClerin, kullanım alanı bakımından iki türü bulunuyor:
- Merkez Bankası ile bankalararası işlemlerde kullanılacak olan “Toptan CBDC” (Wholesale CBDC),
- Bireylerin ve işletmelerin transfer ile ödeme işlemlerinde kullanacağı “Perakende CBDC” (Retail CBDC).
Toptan CBDC’ye ilişkin, özellikle Uzak Doğu’da pek çok pilot uygulama olmakla beraber, söz konusu uygulamalar bu ülkelerin perakende CBDC’ye geçişi öncesinde ara aşama olarak değerlendiriliyor. Perakende CBDC’ye ilişkin projeler üzerinde ise birçok ülkede yoğun bir şekilde çalışmalara devam ediliyor. Bu konuda önde gelen ülkelerden olan Çin, “Dijital Yuan” projesinin araştırma çalışmalarına 2014’te başladı. Ekvador ve Uruguay da CBDC’ye ilişkin pilot uygulamalarını sırasıyla 2014 ve 2017’de gerçekleştirdi. 2020’de ise Bahamalar kendi CBDC’si olan “Sand Dollar”ı tedavüle sokarak CBDC’yi resmen kullanmaya başlayan ilk ülke oldu.
Kullanılacak teknolojiye ve dizayn edilme prensibine göre CBDC’nin sağlayacağı faydalar değişiklik gösterebilir. Örneğin Bahamalar’daki kural koyucular, CBDC sayesinde finansal kapsayıcılık (financial inclusion) seviyesinin artacağını düşünüyor. Ayrıca ülkede yaşanacak olası bir doğal felaket sonucu internet kesintisinin olduğu durumlarda CBDC’nin çevrimdışı dahi çalışabilecek olmasının ülkeye önemli fayda sağlaması bekleniyor. Çin’de Dijital Yuan’ın devletin parasal işlemleri takip etme kabiliyetini daha da güçlendireceği tahmin ediliyor. İsveç’te ise nakit kullanımının azalmasına bağlı olarak “e-krona”nın devletin sağlaması gereken bir hizmet olduğu düşünülüyor. Öte yandan Avrupa Birliği’ndeki pek çok araştırmacı, CBDC’nin programlanabilir para olma özelliğiyle dijital ekonomiyi geliştirmede Avrupa ülkelerine daha hızlı ilerleme saylayacağını öne sürüyor.[5] Bunların yanı sıra CBDClerle yapılacak işlemler, merkez bankalarına doğrudan ve hızlı bir veri akışı sağlayacağı için, para politikasının daha etkin yönetilmesi bekleniyor. Son olarak sabit değerli kripto paraları (stablecoins) çıkaran şirketlerin, bu paraları dizginlenemeyen miktarlarda piyasaya sürmesi ve para politikasının kontrolden çıkması ihtimaline karşı, merkez bankalarının CBDC ile alternatif bir enstrümana kavuşması söz konusu olabilecek. Bir diğer deyişle devletler, bu sayede çeşitli sebeplerle bu sabit değerli kripto paraları kullanmaya mecbur kalan tüketicilere bir alternatif sunmuş olacak. Piyasa değeri yüz yirmi milyar doları bulan[6] sabit değerli kripto paraların rezerv karşılığının olup olmadığı, varsa bu rezervlerin ne kadarının güvenli ve likit enstrümanlarda, ne kadarının riskli enstrümanlarda tutulduğu tartışmaları birçok merkez bankası ve düzenleyici otorite tarafından yakından izlenen hususlar olarak karşımıza çıkmaktadır.[7]
Perakende CBDClerde (Retail CBDC) Temel Dizayn Unsurları
Merkez bankalarının CBDC çıkarmasının olumlu ve olumsuz sonuçlar getirmesi bekleniyor. Ödeme sistemlerinde verimlilik ve rekabetin artması, vergi kaybının azaltılması, para politikası aktarım mekanizmasının (monetary policy transmission mechanism) güçlendirilmesi ve finansal kapsayıcılığın iyileştirilmesi, perakende CBDC’nin olumlu özellikleri olarak gösterilebilir. Bunun yanısıra çıkarılacak CBDC, bankacılık sektörünün olumsuz etkilenmesi ve kişisel verilerin korunması konusunda kaygılara da yol açabilir. Ayrıca teknoloji yetersizliği ve gerekli düzenlemelerin oluşturulması konusundaki tecrübesizlik, öngörülemeyen çeşitli sorunlarla karşılaşma ihtimalini de doğurabilir.[8]
Perakende CBDC’nin olası tasarımına ilişkin merkez bankaları tarafından belirlenmesi gereken ana hatlar aşağıdaki gibi özetlenebilir:
- Merkez bankası çıkardığı CBDC’yi kendisi mi dağıtmalı yoksa banka ve elektronik para kuruluşları gibi unsurları aracı olarak mı kullanmalı?
- Müşterini tanı ilkeleri (KYC principles) ve kara paracılığın engellenmesine ilişkin mevcut mevzuat nasıl uygulanmalı?Tamamen anonim, bireylerin kimlik tespitinin yapılmadığı bir perakende CBDC modeli mümkün mü?
- CBDC faiz veren bir enstrüman mı olmalı, yoksa sıfır faizli mi olmalı? Eğer faiz veren bir enstrüman olacaksa faizin seviyesi ne olmalı, nasıl belirlenmeli?
- CBDC kullanıcılarının mahremiyeti nasıl sağlanmalı?
- Kişilerin ve işletmelerin bulundurabileceği CBDC tutarına ilişkin bireysel limitler olmalı mı? Mevduattan perakende CBDC’ye geçiş yapmak isteyen bireye uygulanacak herhangi bir limit olmalı mı?
- Çıkarılan CBDC sadece ülke içerisinde mi kullanılabilir yoksa uluslararası arenada da kullanılabilir mi?
- Teknolojik altyapı olarak DLT mi kullanılmalı?
- Çıkarılması planlanan CBDC hesap bazlı mı (account-based) yoksa değer bazlı (value-based veya token-based) mı olmalı?
- CBDC, kullanıcıların yalnızca birbirleri ile işlem yapabildiği kapalı devre ödeme sistemi mi olmalı? Yoksa söz konusu kullanıcıların hem kendi aralarında hem de farklı ödeme sistem kullanıcılarıyla işlem yapabileceği bir platform sunabilir mi?
Yukarıda belirtildiği üzere bir merkez bankasının olası bir CBDC tasarımına ilişkin değerlendirmesi gereken pek çok unsur söz konusudur. Bunun yanısıra ülkelerin CBDC’yi kendi kurumsal ve insan kaynaklarıyla mı dizayn edip ihraç edeceği yoksa bu alanda hizmet veren danışmanlık ve teknoloji şirketleriyle mi çalışacağı da önemle ele alınması gereken bir diğer unsurdur. Örneğin Çin, CBDC çalışmalarını merkez bankası bünyesindeki bir “Dijital Para Araştırma Grubu” ile sürdürürken[9], CBDC’sini tedavüle sokan ilk ülke olan Bahamalar, NZIA ve Avertium gibi çözüm ortaklarıyla çalışmayı tercih etti.[10] Bu örneklerden yola çıkarak söz konusu tercihte ülkelerin maddi imkanlarının ve insan kaynakları açısından yeterliliğinin önemli rol oynayacağı söylenebilir.[11]
CBDC konusu blok zincir devriminin ardından gündeme geldiğinden, teknolojik altyapı olarak DLT kullanımı yoğun bir şekilde tartışılıyor. Blok zincir teknolojisi mevcut şartlarda hız ve anlık işlem kapasitesi açısından ihtiyacı karşılayabilecek nitelikte olmadığından, mevcut pilot uygulamalarda blok zincir içermeyen DLT teknolojileri de deneniyor. Şu ana kadar DLT kullanmayan ve merkezi sisteme dayanan tek pilot uygulama Uruguay’ın CBDC projesidir. Bu proje pilot uygulama sonrasında rafa kaldırılmıştır.
Özellikle BIS uzmanlarının da üzerinde durduğu bir diğer önemli unsur[12], CBDC’nin doğrudan mı, hibrit (aracı bankalar yoluyla) mi, yoksa tamamen dolaylı CBDC (synthetic CBDC) olarak mı tedavüle sokulacağı konusudur. Bu konu, bankaların ve diğer finansal kuruluşların sisteme dahil edilip edilmeyeceği ve edilecekse bunun hangi seviyede olacağı açısından önem kazanıyor. Şu ana kadar kaydedilen CBDC projelerinden, özellikle bankaları sisteme aracı olarak dahil eden hibrit modelin üzerinde yoğunlaşıldığı gözlemlenebilir. Bu modele göre merkez bankası, bankalara CBDC sağlayan ve bankalararası işlemleri yapan merci rolünü üstleniyor. Öte yandan bankalar da kendi müşterilerine CBDC temin etmekle yükümlü kuruluşlar olarak karşımıza çıkıyor. Bu modele göre CBDC, merkez bankasının sorumluluğunda olmaya devam eder. Bu modelin, merkez bankalarının kendi sistemlerini kurmak zorunda kalacağı doğrudan modele kıyasla daha düşük maliyetli olacağı varsayılabilir.
Sorumlulukların dağıtımı açısından konu ele alındığında, hibrit modelde bankaların ve diğer finansal kuruluşların üstlenecekleri görevlerin sınırı çeşitlilik arz edebilir. Hibrit model her ne kadar bankaların oyuna dahil olması adına akla gelen ilk model olsa da bu konuda radikal tepkiler de söz konusu. Örneğin İngiltere Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Jon Cunliffe konuyla ilgili yaklaşımını, “Bizim işimiz bankaları dijital paralardan korumak değil,” diyerek belirtmişti.[13] Bu açıdan, mevcut finansal sistemi tehdit edebileceği düşünülen olası hibrit modellere yönelik pilot uygulamaların yakından takip edilmesi önemlidir.
Öte yandan bu pilot uygulamaların, özellikle CBDC hesaplarına doğrudan merkez bankasınca faiz ödenmesi ve CBDC’nin programlanabilirlik özelliğiyle DeFi uygulamalarında kullanılması gibi konular açısından nasıl sonuçlar doğurabileceği de takip edilmelidir. Bu uygulamalar, özellikle bankalar nezdinde bulunan tasarruf mevduatlarının CBDC hesaplarına kaymasına, bankacılık sektörünün sağladığı kredi tutarının düşmesine ve hatta bankaların kârlılığının azalmasına yol açabilir. Bu tür bir kredi daralması, ekonomik aktiviteyi ve kredi arayan şirketleri olumsuz etkileyecektir.
Tasarım başlığı altında değerlendirilmesi gereken unsurlardan diğerleri, CBDC için cüzdan oluştururken uygulanacak olan AML ve KYC kuralları ve bu kapsamda uygulanabilecek işlem ve hesap limitleridir. Bu unsurlar şekillendirilirken esas alınan yöntem, hiç şüphesiz ülkedeki finansal kapsayıcılığı da etkileyecektir. Örneğin; alt gelir grubundakilerin belirli işlem ve transfer limitleri dahilinde basitleştirilmiş kimlik tespiti (simplified customer due diligence) yoluyla hesap açabilmesi, CBDC kullanımının tabana yayılmasını ve alt gelir grubunun finansal sisteme dahil olmasını sağlayabilir[14]. Günümüzde dünya genelinde bir milyarı aşkın insanın, az gelişmiş ülkelerde ise kadınların yüzde kırk beşinin resmi bir nüfus cüzdanına sahip olmadığı düşünüldüğünde, CBDC tasarlanırken basitleştirilmiş kimlik tespiti uygulamasının göz önünde bulundurulması önem kazanmaktadır.[15] Bu uygulama, kişilerin hesaplarında tutabileceği limitin belirlenmesi (CBDC holding limit) veya transfer limitlerine sahip cüzdanların anonim kalabilmesi gibi uygulamalarla da desteklenebilir. Örneğin Çin’in denemekte olduğu CBDC’de kimlik tespiti bakımından dört farklı seviyede cüzdan türü bulunmakta ve kimlik tespiti yöntemi sıkılaştıkça hesabın limiti artmaktadır.[16] Sadece telefon numarasıyla açılan bir cüzdanın sahibi, hesabında en fazla on bin yuan (yaklaşık bin beş yüz Amerikan doları) bulundurup, maksimum iki bin yuanlık (yaklaşık üç yüz Amerikan doları) ödeme yapabilirken, bankaya giderek kimlik tespitinin tamamen yapıldığı (full KYC) bir hesap sahibi için cüzdana ilişkin limitler ortadan kalkmaktadır.[17] [18]
Avrupa Merkez Bankası tarafından, olası bir CBDC’den halkın beklentilerinin neler olduğunu anlamaya yönelik yapılan araştırmaya göre, katılımcılar tarafından en çok önemsenen konu; kişisel verilerin ve işlemlerin gizliliği ile mahremiyet (katılanların yüzde kırk ikisi için) olarak karşımıza çıkıyor. Ne var ki, mevcut teknolojiler ve AML/CFT mevzuatları çerçevesinde bunun ancak sınırlı seviyede sağlanabilmesi mümkün görünüyor. Bir diğer deyişle, kullanıcıların talep ettiği nakit benzeri gizlilik istekleri ancak sınırlı ölçüde karşılanabilir. Bununla birlikte sıfır-bilgiyle-kanıt türü (zero-knowledge proof) teknolojilerle aynı anda hem veri gizliliğini korumaya hem de AML/CFT mevzuatını uygulamaya yönelik çalışmaların yürütülmekte olduğu da belirtilebilir.[19]
Önemli bir diğer tasarım konusu ise çevrimdışı (offline) kullanım özelliği. Bu özelliğin, CBDC’ye nakit benzeri özellik kazandırması bakımından önemli olduğu düşünülüyor. Bahamalar tarafından çıkarılan ilk CBDC olan “Sand Dollar”da, Çin tarafından yürütülen pilot uygulamalarda ve dünya genelinde yapılan diğer pek çok çalışmada, bu özelliğin denendiğini belirtmek gerekir. Çevrimdışı ödeme özelliği, uygulamanın çevrimdışı çalışabilmesi ve çevrimiçi hale geçiş sonrası da yapılan işlemlerin çevrimiçi veri tabanlarıyla tekrar bağlantı kurularak işlenmesi sayesinde işlemin tamamlanması olarak tanımlanabilir. Bununla birlikte tamamen çevrimdışı, yani mobil cihazlar arası yakın saha iletişimi (Near Field Communication – NFC) teknolojisiyle token özelliği taşıyan CBDClerin transferine imkan verecek teknolojiler üzerinde de çalışılmaktadır. Visa araştırma ekibi bu konuda yürüttüğü çalışmaya dayanarak, bahsi geçen çevrimdışı özelliğin ancak özel bir donanımla mümkün olacağını öne sürüyor.[20]
Avrupa Birliği’ndeki CBDC Çalışmaları
CBDC konusunda kayda değer gelişmelerin yaşandığı bölgelerden birisi de Avrupa’dır. Avrupa Merkez Bankası 2020’nin Ekim ayında yayımladığı Yüksek Düzeyli Görev Gücü (Eurosystem High-Level Task Force) raporunun ardından[21], “Dijital Avro” çalışmasına yönelik çeşitli anket çalışmaları ve denemeler yaptı. Yapılan anketlerin sonucu 2021 yılının Nisan ayında yayımlandı.[22] Sonuçlara göre katılımcıların; kişisel bilgilerinin gizliliğinin korunması ve güvenliğinin sağlanması, çıkarılacak CBDC’nin Avrupa bölgesinde yaygınlaştırılması, bu enstrüman ile maliyetsiz ödeme işlemlerinin gerçekleştirilebilmesi ve CBDC’nin çevrimdışı kullanılabilmesi gibi özellikleri önemsediği görüldü. Bununla beraber Dijital Avro’ya ilişkin olarak kayıt defteri (ledger), kişisel verilerin gizliliği, kara parayla mücadele, kullanım ve işlem limitleri ve son kullanıcı erişimi konularında teknik denemeler de yapıldı.[23] 2021’in Temmuz ayında yayımlanan raporda, bu denemelerle Dijital Avro’nun tasarlanması sırasında ciddi bir kısıtlamayla karşılaşılmayacağı sonucuna varıldığı ifade edildi. Bu sonuçların ardından Dijital Avro projesinin bu tarih itibarıyla başlatıldığı ilan edildi.[24] Projenin, yirmi dört ay sürmesi planlanan bu aşamasında temel tasarım ve dağıtım konularında bir çözüme ulaşılması hedefleniyor.
Diğer Uygulamalar ve Türkiye
Her ne kadar dijital parasını henüz resmi olarak tedavüle sokmuş olmasa da Çin şu ana kadar yapmış olduğu pek çok pilot uygulama ile CBDC konusunda en çok yol katetmiş ülke konumunda. Çin, Dijital Yuan’ı gerek devlet bankaları gerekse özel finansal kuruluşlar aracılığıyla test etmeye devam ediyor. Test uygulamaları dahilinde, ülkenin çeşitli şehirlerinde, halka Dijital Yuan dağıtılarak belirli mobil cihaz uygulamaları ve CBDC’ye ilişkin teknolojiler denenmekte. Mobil ödeme yöntemlerinin yaygın olması, Çin’e dijital para adaptasyonu konusunda avantaj sağlıyor. Dijital paradan beklenen diğer faydaların yanında yuanın en azından bölgesel ya da Çin’in etki alanı dahilinde rezerv para statüsüne erişmesi ve sermaye hareketlerinin etkin şekilde kontrol edilmesi, hedefler arasında gösterilebilir.
Şekil 2. Çin’de yürütülen CBDC çalışmaları, Kaynak: ForkastNews[25]
ABD ise konuyla ilgili araştırmaları teşvik etmekle beraber, dijital paralar konusunda bugüne kadar kararlı bir politika ortaya koymadı. FED Başkanı Jerome Powell dijital doları yüksek öncelikli bir proje olarak tanımladı ve doğru davranmanın hızlı olmaktan daha önemli olduğunu ifade etti. Powell, FED’in bu amaçla konuya ilişkin fikirleri ve BostonFED ile MIT tarafından yürütülen kuramsal CBDC projesini takip ettiğini belirtti. Hazine Bakanı Janet Yellen da, dijital dolara ilişkin araştırmaları desteklediğini ifade etti. Powell, CBDC’yi çıkarmanın kripto paraları (hem sabit değerli olanları hem de diğerlerini) işlevsiz hale getireceğini savundu. Yellen da parasal arzın kontrolüne dair endişelerinden dolayı, sabit değerli kripto paraların düzenlenmesi konusunu önemsediklerini gösteren çağrılar yaptı. Bu verilerden hareketle, ABD’nin temel yaklaşımının konuya ilişkin özel inisiyatiflerle ilgili bir sorun görmemekle beraber, özellikle sabit değerli kripto paraların düzenlenmesine yönelik bir arayış içinde olduğu söylenebilir.
Türkiye, CBDC çıkarmayı düşünen ülkeler arasında yer alıyor. On Birinci Kalkınma Planının (2019-2023) “Mali Piyasalar” bölümünde blok zincir tabanlı dijital merkez bankası parasının uygulamaya konulacağı ifade edildi.[26] Ayrıca 2020 Cumhurbaşkanlığı yıllık programında, CBDC projesi kapsamında anlık ödeme sisteminin tasarım ve yazılımına ilişkin geliştirme aşamalarının tamamlanacağı ve test çalışmalarına başlanacağı belirtildi.[27] 2020 ve 2021 yıllarında Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) bünyesine kırk beş kişilik teknik eleman alımı yapıldı. 2021 yılının ilk aylarında dönemin TCMB Başkanı Naci Ağbal, dijital paraya dair konsept çalışmasının tamamlandığını ve yıl içinde testlere başlanacağını duyurdu. Ağustos ayında ise TCMB Başkanı Şahap Kavcıoğlu bu açıklamayı yenileyerek Eylül ayında pilot testlere başlanacağını ifade etti. Bununla birlikte açıklamada dijital paranın teknik özelliklerine dair herhangi bir detay verilmedi. Türkiye, Dünya Ekonomik Forumu’nun (World Economic Forum – WEF) 2021 Şubat ayında yayınladığı araştırmaya göre, kripto para kullanımı oranında, yüzde on altı ile dünyada dördüncü sırada yer almakta.[28] Bu nedenle ülkemizde çıkarılacak bir CBDC’ye ilginin yoğun olacağı öngörülebilir. Ayrıca Türkiye’de CBDC kullanımı henüz söz konusu olmasa da, Türk lirasına endeksli ve sabit değerli bir kripto paranın (BiLira) girişimciler tarafından tedavüle sokulduğunu eklemek gerekir.
Sonuç
Kripto para, blok zincir ve merkezi olmayan finans yeniliklerinin ardından, devletlerin bu alanlara tamamen kayıtsız kalması düşünülemez. Özellikle finansal alanda kaydedilmekte olan söz konusu yeniliklerin düzenleme dışında kalması, ülkeleri finansal açıdan olumsuz etkileyecektir varsayımı yapılabilir. Hatta böyle bir ilgisizlik, bölgesel ve küresel çapta krizlerin ortaya çıkması sonucunu da doğurabilir. Devletler bu konuda bir yandan regülasyon adımları atarken diğer yandan da kullanımını sınırlamak isteyebilecekleri -sabit değerli kripto paralar gibi- enstrümanlara alternatif üretmeleri gerektiğini fark etmekteler. CBDC’nin getireceği risklere ilişkin elimizde çok net bir tablo olmasa da özellikle etkin, düşük maliyetli ve güvenilir dijital ödeme araçlarının yeterli sayıda olmadığı ülkelerde, perakende CBDC’nin büyük yarar sağlayabileceğini söylemek yanlış olmaz. CBDC’nin istenen faydayı sağlayabilmesi için ilgili merkez bankalarının bu yazının önceki bölümlerinde belirtilmiş olan tasarım unsurlarını dikkate alması önem arz etmektedir. Ayrıca bu unsurların ülkenin ekonomisine, finansal sistemin yapısına, benimsenen para ile maliye politikalarına ve halkın ihtiyaç ve öncelliklerine göre şekillendirilmesi de gerekmektedir.
[1] Boar ve Wehrli (2021), Bank for International Settlements.
[2] Aydınbaş ve Kerse (Ekim, 2020), Harvard Business Review Türkiye.
[3] BIS (2020).
[4] Auer, Cornelli ve Frost (2020), BIS (Erişim tarihi: 20 Ağustos 2021).
[5] Programlanabilir para için bkz. Aydınbaş ve Kerse (Ağustos, 2021)
[6] Sabit değerli kripto paraların toplam piyasa değeri için bkz. https://www.coingecko.com/en/stablecoins
[7] Coinbase Vowed Token’s All-Cash Backing; That’s Not True, Bloomberg.
[8] Allen, Grimmelmann, Juels, and Prasad (2020), Brookings Institution.
[9] Hoffman, Garnaut, Izenman, Johnson, Pascoe, Ryan ve Thomas (2020), ASPI.
[10] Sand Dollar, Central Bank of the Bahamas
[11] Bu konuda geniş bir özet için bkz.: Kiffmeister Chronicles: DLT-Based Wholesale CBDC Experiments
[12] Auer ve Böhme (2020).
[13] BoE’s Cunliffe: Not our job to protect banks against digital currencies, Reuters.
[14] Bull, Cook, Kerse, ve Staschen (2021), CGAP.
[15] Desai, Diofasi ve Lu, World Bank (2018).
[16] PBOC: Chinese consumers will be able to store their digital currency in both physical and digital wallets, NFCW.
[17] Hoffman, Garnaut, Izenman, Johnson, Pascoe, Ryan ve Thomas (2020), ASPI.
[18] Ülkelerin CBDC projelerinin dizaynına ilişkin genel bir karşılaştırma için bkz. Yasin Aydınbaş ve Mehmet Kerse tarafından hazırlanan tablo https://bit.ly/CBDC_Features_Table
[19] Gross, Sedlmeir, Babel, Bechtel ve Schellinger (2021).
[20] Towards a Two-Tier Hierarchical Infrastructure: An Offline Payment System for Central Bank Digital Currencies, 2020.
[21] ECB intensifies its work on a digital euro, ECB.
[22] ECB publishes the results of the public consultation on a digital euro, ECB.
[23] Digital euro experimentation scope and key learnings, ECB.
[24] Eurosystem launches digital euro project, ECB.
[25] https://forkast.news/video-audio/part-i-china-bets-on-the-blockchain/
[26] On Birinci Kalkınma Planı (2019-2023) https://sbb.gov.tr/wp-content/uploads/2019/07/OnbirinciKalkinmaPlani.pdf
[27] 2020 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı https://sbb.gov.tr/wp-content/uploads/2019/11/2020_Yili_Cumhurbaskanligi_Yillik_Programi.pdf
[28] These are the countries where cryptocurrency use is most common, WEF, 2021.
Kaynakça
Codruta Boar, Andreas Wehrli. 2021. “Ready, steady, go? – Results of the third BIS survey on Central Bank Digital Currency,” BIS Papers, Bank for International Settlements. https://www.bis.org/publ/bppdf/bispap114.pdf
“Central Bank Digital Currencies: Foundational Principles and Core Features.” 2020. Report no 1 in a series of collaborations from a group of central banks. Bank for International Settlements. https://www.bis.org/publ/othp33.htm
European Central Bank. 2021. “Digital euro experimentation scope and key learnings.” https://www.ecb.europa.eu/pub/pdf/other/ecb.digitaleuroscopekeylearnings202107~564d89045e.en.pdf
Greta Bull, William Cook, Mehmet Kerse ve Stefan Staschen. 2021. “Is Financial Inclusion a Reason to Push Central Bank Digital Currencies?” CGAP Blog. World Bank Group. https://www.cgap.org/blog/financial-inclusion-reason-push-central-bank-digital-currencies
Jonas Gross, Johannes Sedlmeir, Matthias Babel, Alexander Bechtel, Benjamin Schellinger, Designing a Central Bank Digital Currency with Support for Cash-Like Privacy (July 22, 2021). Available at SSRN: https://papers.ssrn.com/sol3/papers.cfm?abstract_id=3891121
Mihai Christodorescu, Wanyun Catherine Gu, Ranjit Kumaresan, Mohsen Minaei, Mustafa Ozdayi, Benjamin Price, Srinivasan Raghuraman, Muhammad Saad, Cuy Sheffield, Minghua Xu, and Mahdi Zamani. 2020. Towards a two-tier hierarchical infrastructure: An offline payment system for central bank digital currencies. https://arxiv.org/abs/2012.08003
Raphael Auer, Rainer Böhme. 2020. “CBDC Architectures, the Financial System, and the Central Bank of The Future.” VoxEU. https://voxeu.org/article/cbdc-architectures-financial-system-and-central-bank-future
Raphael Auer, Giulio Cornelli, and Jon Frost. “Rise of the central bank digital currencies: drivers, approaches, and technologies.” 2020. BIS Working Papers, No: 880. Bank for International Settlements. https://www.bis.org/publ/work880.htm
Samantha Hoffman, John Garnaut, Kayla Izenman, Matthew Johnson, Alexandra Pascoe, Fergus Ryan, and Elise Thomas. 2020. “The flipside of China’s central bank digital currency.” Policy Brief. Australian Strategic Policy Institute. https://www.aspi.org.au/report/flipside-chinas-central-bank-digital-currency
Sarah Allen, Srđjan Čapkun, Ittay Eyal, Giulia Fanti, Bryan A. Ford, James Grimmelmann, Ari Juels, Kari Kostiainen, Sarah Meiklejohn, Andrew Miller, Eswar Prasad, Karl Wüst, Fan Zhang, 2020. “Design Choices for Central Bank Digital Currency: Policy and Technical Considerations,” NBER Working Papers 27634, National Bureau of Economic Research, Inc. https://www.brookings.edu/research/design-choices-for-central-bank-digital-currency-policy-and-technical-considerations/
Vyjayanti Desai, Anna Diofasi, and Jing Lu. 2018. “The global identification challenge: Who are the 1 billion people without proof of identity?” Blog. World Bank. https://blogs.worldbank.org/voices/global-identification-challenge-who-are-1-billion-people-without-proof-identity
Yasin Aydınbaş, Mehmet Kerse. “Merkez Bankası Dijital Paraları: İhtiyaç mi Yoksa Sadece Geçici Bir Trend mi?” 2020. Harvard Business Review Türkiye. https://hbrturkiye.com/blog/merkez-bankasi-dijital-paralari-ihtiyac-mi-yoksa-sadece-gecici-bir-trend-mi
Yasin Aydınbaş, Mehmet Kerse. “Bir Sonraki Merkez Bankası Dijital Parası: Dijital Yuan. Peki Ne Zaman ve Neden?” 2020. Harvard Business Review Türkiye. https://hbrturkiye.com/blog/bir-sonraki-merkez-bankasi-dijital-parasi-dijital-yuan-peki-ne-zaman-ve-neden
Yasin Aydınbaş, Mehmet Kerse. Paraya Zeka Yüklemek: Programlanabilir Para Nedir? ” 2021. Harvard Business Review Türkiye. https://hbrturkiye.com/blog/paraya-zeka-yuklemek-programlanabilir-para-nedir
Avrupa Ekosistem Raporu Hakkında
Gelişen teknoloji ve değişen piyasalar sebebiyle tüm dünyada olduğu gibi Türkiye FinTech ve bankacılık ekosistemindeki yasa koyucuların iş günden güne artmaktadır. Piyasaların dinamikliğinden kaynaklanan genel geçer zorluklara ek olarak Türkiye piyasasında yasa koyma ve denetleme süreçlerinin farklı kurumlarca yönetiliyor olması, referans yasaların Avrupa’dan alınması sebebiyle, patchwork regülasyonlar ortaya çıkmakta ve gün be gün gelişen yeni teknoloji ve iş modelleri de göz önünde bulundurulunca regülatörlerin yaşadıkları zorlukların piyasadaki ilgili paydaşlara da yansıdığı görülmektedir. Bu noktada, aynı ekosistemde farklı alanlarda ve iş modelleri ile faaliyet gösteren oyuncuları ilgilendiren ortak konuların sistematik şekilde ele alınmaması durumunun piyasada rekaberlik (rekabet ve beraberlik), inovasyon ve yeni iş modeli yaratma süreçlerini sürüncemeye uğrattığı gözlenmektedir.
Özel hukuk regülasyonlarının çoğunluğunun yaratılma sürecinde olduğu gibi finansal teknoloji alanındaki regülasyonlar için de Avrupa’ya bakılması Türk hukuk teamülleri ile uyumlu olsa da finansal teknoloji ve finansal inovasyon özelinde regülasyon entegrasyon süreçlerinin teknolojinin ve piyasaların değişen ve gelişen yapısından ötürü daha az kazuistik ve daha esnek, iletişime ve gelişmeye açık ve pratik odaklı olması gerektiği son yıllarca tüm yasa koyucularca anlaşılmıştır. Hal böyle iken Avrupa Birliği’nce seneler önce yürürlüğe sokulan yasanın güncellemelere, ek çalışmalara ve pratik sonuçlara dikkat edilmeksizin doğrudan yürürlüğe sokulması faydadan çok zararlı olabilir. Bu noktada Avrupa’daki (ve İngiltere, Singapur gibi diğer öncü bölgelerdeki) olumlu ve olumsuz uygulamalara bakılması, uzmanlarla konuşulması hem kısa hem uzun vadede yasa koyucunun ve piyasadaki paydaşların işini kolaylaştıracaktır.
Bankacılık ve finans piyasasını ilgilendiren konular iş modeli ve kullanılan teknolojiler kapsamında nevi şahsına münhasır olsa da paydaşların çoğunluğunu alakadar eden ve iş süreçlerini etkileyen dijital kimlik, lisanslama, müşteri tanıma gibi birçok konu bulunmaktadır. Bu ortak konuların daha sistemli ve piyasa yanlısı şekilde yönetilmesinin ve bu konudaki know-how’In paylaşılmasının ekosisteme fayda sağlayacağı aşikardır. İşte Avrupa piyasasında faaliyet göstererek veya Avrupa’daki şirketlerle çalışarak bu öğrenim ve deneyimleri sınırlı şekilde de olsa edinme imkânı edinmiş (özellikle Türkiye kökenli ve Türkiye piyasası bilgisine sahip) bireylere bu know-how’ın aktarılması hususunda ciddi bir görev düşmektedir. Bahsi geçen profile uyan katılımcılara sahip European Innovation Bridge de belirli konularda tüm paydaşları ortak paydada buluşturmak ve özellikle iki ekosistemde de faal girişimcilerin önünü açmak fikirlerinden yola çıkarak Avrupa’daki iyi örneklerin (best practice) de göz önünde bulundurulduğu bir kaynak oluşturulması amacıyla bu raporu derlemiştir.
Kişisel zamanlarından fedakârlık ederek rapora katkı sağlayan tüm yazar ve destekçilerimize ve raporun geniş bir kitleye ulaştırılması için ön ayak olan FINTECH Istanbul ekibine çok teşekkür ederiz. Bir yıla yakın bir hazırlık sürecine sahip bu raporun tüm paydaşlara faydalı olmasını diliyoruz.
European Innovation Bridge
adına
Ş. Elif Kocaoğlu Ulbrich, Kurucu
European Innovation Bridge (EIB) Hakkında
European Innovation Bridge (EIB), FinTech, inovasyon ve girişimcilik alanlarında Avrupa’da faaliyet gösteren veya yerleşik, Türkiye kökenli, alanında uzman birey ve şirketlerin bir araya geldiği, kâr amacı gütmeyen bir topluluktur. Topluluk, belirli alanlarda deneyim sahibi bireylerin arasında fonksiyonel ve profesyonel bir iletişim ağı oluşturarak, bilgi alışverişi ve beraber çalışma imkanları yaratılması ve bu çalışmalar yardımıyla Avrupa ve Türkiye arasındaki teknolojik ve ticari diyaloğun artırılması amacını taşımaktadır.
2020 Kasım ayından beri faal olan Berlin merkezli European Innovation Bridge (EIB), bilgi paylaşım, networking etkinlikleri ve araştırma, rapor tarzı projelerle ekosistemler arası bilgi değişimi, sinerji ve işbirliği yaratılması süreçlerine katkıda bulunmaktadır.