Küresel blokzincir ağı Ethereum 13 Mart’ta önemli bir versiyon yükseltmesinden geçecek. Beklenen fayda; işlem süratinin artması ve bu altyapıyı kullanma maliyetlerinin düşmesi. Bu değişikliğe ethereum topluluğu Dencun adını vermiş. Dencun ile gelecek değişikliklerin önemini anlamak için biraz Ethereum’un rolüne ve geçmişine bakalım.
Ethereum, geliştirmesine 2013’te başlanmış ve 2015’te canlıya çıkmış, blokzincir tabanlı bir yazılım platformu. Çok önemli bir özelliği var; çok yüksek düzyede ademi merkezi bir yapıya sahip olması. İngilizce değimiyle “decentralized”. Şu an dünyanın dört bir köşesine yayılmış 11binden fazla ethereum işlemcisi (node) üzerinde çalıştığı belirtiliyor. Bu yüksek yaygınlık seviyesi sebebiyle Ethereum’a “dünya bilgisayarı” deniyor. Ethereum’un kurucusu Vitalik Buterin’in temel amaçlarından biri platformun dünya bilgisayarı olabilmesi zaten. Ethereum bunu başarmış durumda.
Buterin’in Ethereum’u oluştururkenki bir diğer önceliği altyapının güvenli olması. Biliyoruz ki doğru kurgulanmış bir blokzincir ağı “güven makinasıdır”. Blokzincir, temelinde yatan kriptografi ile sarsılmaz, kırılmaz (en azından quantum bilgisayarlar gelene kadar), inkar edilemez bir güven altyapısı sağlar. Ethereum bunu da başarmış: herkesin kullanabileceği, yüksek güvenlikli bir dünya bilgisayarı olmuş.
Ethereum platformu ne işe yarar?
Peki bu dünya bilgisayarı ne için kullanılacak? Ethereum kullanıcalara akıllı sözleşmeleri (smart contracts) oluşturma ve işleme imkanı sağlıyor. Biz niye sözleşmeleri bir dünya bilgisayarı altyapısına yazalım ki diye sorabilirsiniz. Bunu cevaplamak için öncelikle sözleşme kavramına bakalım.
Özünde sözleşmeler iki taraf arasında yapılmış akitlerdir. Bu akit çok basit bir alışveriş de olabilir, bir set ön koşulun gerçekleşmesine de bağlı olabilir. Örneğin etikette yazan parayı ver, çikolatayı al, bu bileti girişte göster, konsere gir, malı gümrüğe teslim et, hakedişini al, emtianın değeri şu tutara çıkarsa (veya düşerse) sat. Biz çoğunlukla bu işleri aracılar kullanarak yaparız. Aracıların ünvanları tezgahtar, bilet platformu, gümrük aracısı, borsa acentası, banka vs. olabilir. Aracıların işlevi ilgili işlemin taraflar arasında tamamlanması için gerekli güven ortamını sağlamaktır. Blokzincir tabanlı bir akıllı sözleşme platformunda bu güven ortamını ademi merkezi ağda tanımlı bağımsız doğrulayıcılar (validator) sağlarlar.
Ethereum blokzincir ağı 11bin sunucusu ve 800bin üzeri doğrulayıcısı ile bu güven ortamını sağlamaktadır. Sizin güveneceğiniz yer merkezi bir otorite değil, onbinlerce sunucu ile güçlendirilmiş, kriptografi marifeti ile korunan, yönetişim kuralları ile tutarlı bir şekilde işletilen ve yüzbinlerce doğrulayıcı ile kandırılamayan bir güven makinesidir.
Bu güven makinasını girişimciler kullanarak her türlü konuda bağımsız ademi merkezi uygulamalar yazarlar. İngilizce kısaltması blokzincir dünyasında çok yaygın kullanılan bir terim olduğu için burada da kullanacağım: DAPPS. DAPPS ifadesinin açılımı “decentralized applications”. Girişimciler Ethereum altyapısını kullanarak hayal edebilecekleri her türlü uygulamayı geliştirebilirler. Örneğin sanat dünyasında eserleri kayıt etmek ve o sanat eserlerinin sahiplik kaydını tutmak için kullanılabilir, veya popüler bir vidyo oyununda karakterleri, varlıkları, puanları tutmak ve takas etmek için ethereum uygulaması geliştirilebilir.
Ethereum 2015’ten beri kullanıldığı için üzerinde binlerce DAPPS bu şekilde geliştirilmiş durumda. Bu teknolojiye inananların ademi merkezi şekilde yapılanmış uygulamaları her geçen gün ivmelenen bir şekilde blokzincir üzerinde geliştirdiklerini görüyoruz. USDC ve benzeri stabil kripto paralar Ethereum üzerinde geliştirilmiş durumda. En popüler kripto paralar ve NFT’ler yine Ethereum üzerinde koşuyorlar.
Ethereum’u dünya sathına yayılmış bir uygulama mağazası (app store) ve üzerindeki DAPPS leri de mağazadan edinebileceğiniz uygulamalar olarak düşünebilirsiniz.
Peki bu dünya bilgisayarını kullanmanın ücreti yok mu? Var elbet. Altyapıyı kullanacak uygulamalar adına “Gas” denen ücreti ödüyorlar. Ücretin ödendiği kripto biriminin adı da ETH. Eğer Ethereum platformu üzerinde bir DAPPS işletecekseniz veya kullanıcısı olacaksanız, oluşacak “Gas” ücretini ödemek için bir miktar ETH sahibi olmanız gerekebilir. ETH şu anda pazar büyüklüğü olarak dünyada Bitcoin’den sonra ikinci sıradaki kripto varlık. Bu günkü ETH fiyatı ($3905/eth) üzerinden toplam pazar değeri 470 milyar Amerikan doları. Bu büyüklük altyapının popülerliğinin işaretlerinden biri.
Yavaş ve Pahalı:
Ethereum’un çok yaygın ve güvenli olduğun görülüyor ancak zayıf yönleri de var:
- Altyapı geliştirilirken verimli bir şekilde çok sunuculu olması ve güvenli olması önceliklendirilmiş durumda. Buna karşı fedakarlık edilen özellik sürat. Şu an Ethereum’un işlem gücü saniyede 27 işleme kadar çıkıyor. Bu oldukça düşük bir rakam. Saniyede binlerce işlem geçirebilen alternatif blokzincir altyapıları var. Geleneksel ödeme sistemi altyapıları ise saniyede onbinlerce işleme çıkabiliyorlar. Her türlü kullanım senaryosuna uygun olabilmesi ve yaygınlaşmasını sürdürebilmesi için Ethereum’un bu performans kriterinde önünün açılması lazım.
- Ethereum’un bir diğer zayıf yönü ise ücret yapısı. Ethereum altyapısında işlem yapmak rakip blokzincir ağlarına göre çok pahalı. Bu durumu yönetebilmek için bir çok uygulama Ethereum üzerinde koşmak yerine, yine Ethereum üzerinde geliştirilmiş 2.katman blokzincir ağları üzerinde koşuyorlar.
Gelişim yol haritası:
Ethereum her yazılım ürünü gibi sürekli gelişen ve iyileşen bir platform. Bu nedenle bahsedilen problemleri adreslemek için yıllardır oldukça zorlu bir yol haritası uygulanıyor. Yol haritası İsviçre’de kar amacı gütmeyen bir kurum olarak faaliyet gösteren Ethereum Foundation tarafından “koordine” ediliyor. 2000 kişisi tam zamanlı olmak üzere toplamda 6000 yazılımcı platformu zenginleştiriyor.
Altyapıyı iyileştirmek için neler yapılmış son dönemde bir bakalım:
- Ethereum’un orijinal konsensüs mekanizması “proof of work” yöntemi. Bu yöntemde işlemlerin nihaileşmesi 30 dakika kadar sürüyor. Bu uzun bir süre. Alternatif çözüm Ethereum 2.0 Beacon zinciri Aralık 2020’de devreye alınıyor. Bu yapı konsensus için “Proof of Stake” yöntemini kullanıyor,
- Eylül 2022’de Ethereum’un ana zinciri ile Beacon zinciri birleştiriliyor (merge). Ana zincir işlemler için, Beacon ise konsensüs işlemleri için kullanılıyor,
- Nisan 2023’te Shapella adı verilen yükseltme yapılıyor. Bu sayede Ethereum doğrulayıcıları onay işleminden kazandıkları ETH ödüllerini zincir dışına çıkartabilir duruma geliyorlar. Doğrulayıcı olmayı teşvik eden bir durum bu,
- Eylül 2023’te ise bir sonraki yükseltmeye hazırlık imkanı verecek Holski test ağı canlıya alınıyor.
Dencun’un getirdiği özellikler:
Büyük değişim ise 13 Mart’taki Dencun yükseltmesi ile gelecek. Dencun’un getireceği yeni özellikler şöyle:
- İşlem tamamlandıktan sonra verinin silinmesine imkan sağlanması: Böylece veri depolama maliyeti düşecek ve akıllı sözleşme verimliliği arttırılacak,
- Ethereum ağı haricindeki 3.parti rutinler yerine dahili rutinlerin (oracle) kullanımına imkan kılınması: Akıllı sözleşmeler ile işlem katmanında tutulacak bu rutinler dış parti maliyetlerini sınırlayacak,
- Belleğin bölümlerinin katmanlar arasındaki transferlerde kopyalanmasına izin verilerek işlem maliyetinin düşürülmesi,
- Özel durumlarda akıllı sözleşmelerin kendini yok etmesine mümkün kılarak ağın genel dengesinin iyileştirilmesi,
- Sunucu (node) verimliliğinin doğrulanması,
- Proto-Danksharding: blokzincir ağının daha küçük parçalara bölünerek işlem yapılmasının sağlanması. Bu parçalara “shard” adı veriliyor. Bu yöntem ile Ethereum üzerine kurulacak 2.katman ağlarda önemli sürat iyileşmesi ve dramatik maliyet düşüşleri olması bekleniyor.
Sonuç:
Dencun yükseltmesinin hedefi yüksek performans ve düşük ücret yapısı. Ulaşılmak istenen seviye 12 saniyelik işlem nihaileşme süresi ve ücretlerde 100 kat iyileşme. Her ne kadar Ethereum blokzincir dünyasındaki tek akıllı sözleşme ağı olmasa da en ademi merkezi, en yaygın ve en tecrübeli olanı. Dünya bilgisayarının 13 Mart Dencun yükseltmesini ve sonrasındaki gelişmeleri ilgi ile takip etmek lazım.