Yapay zekanın finansal hizmetlerin sunuş şeklinde kökten değişim yapabilecek potansiyele sahip olduğunu belirten Fintech İstanbul Danışma Kurulu Üyesi Dr. Soner CANKO, bu dönüşümü Platin’e değerlendirdi.
Son 10 yılda giderek daha fazla gündemde yer edinen fintekin geleceğinin büyük potansiyele sahip olsa da aynı zamanda önemli zorluklarla da karşı karşıya olduğuna dikkat çeken Dr. Soner Canko, fintek sektörünün geleceğini etkileyecek trendleri şöyle özetliyor:
Yapay zeka (YZ): Finansal hizmetlerin kişiselleştirilmesi, dolandırıcılık tespiti ve risk yönetimi gibi alanlarda yapay zeka teknolojileri önemli fırsatlar yaratıyor. Finansal kuruluşlar, müşteri deneyimlerini geliştirmek ve operasyonel verimliliği artırmak için bu teknolojileri daha da benimsemeye devam edecek.
Blok zinciri: Blok zinciri teknolojileri kripto para birimlerinin ötesinde, tedarik zinciri yönetimi ve kimlik doğrulama gibi çeşitli alanlarda da kullanımı artacak.
Açık bankacılık ve veri paylaşımı: Açık bankacılık, üçüncü taraf sağlayıcıların müşteri finansal verilerine erişmesine ve yenilikçi ürünler ve hizmetler sunmasına olanak tanıyarak daha fazla rekabete, daha iyi müşteri deneyimlerine ve daha fazla finansal kapsayıcılığa yol açacak.
Regülasyon ve uyumluluk: Fintek sektörünün büyümesi, veri koruma, siber güvenlik ve kara para aklama ile mücadele gibi alanlarda yeni düzenlemelere ve uyumluluk gereksinimlerini artırıyor.
Siber güvenlik: Yaşanan siber saldırılar ve artan finansal kayıplar nedeniyle finans sektörünün tüm oyuncuları, gelişmiş siber güvenlik çözümlerine yatırım yapacak ve müşteri verilerini korumak için sağlam önlemler alacak.
“BUGÜN HAYAL BİLE EDEMEDİĞİMİZ YENİ ÇÖZÜMLER GELİŞTİRİLEBİLİR”
Yapay zekayı finansal hizmetlerin sunulma şeklini kökten değiştirme potansiyeline sahip önemli bir teknoloji olarak tanımlayan Canko, “Fintek sektörü, yapay zekanın büyük kitlelerce benimsenmesinden büyük ölçüde faydalanabilecek bir konumdadır” diyor. Dr. Soner Canko, yapay zeka teknolojilerinin fintek sektörünü hangi stratejilerle şekillendireceğini ise dört başlık altında topluyor:
1-Kişiselleştirilmiş deneyimler: Yapay zeka her müşterinin bireysel ihtiyaçlarına ve tercihlerine göre uyarlanmış finansal ürünler ve hizmetler sunmak için kullanılabilir. Bu durum; finansal tavsiyeler, yatırım önerileri ve otomatik bütçeleme araçları gibi alanlarda kişiselleştirilmiş deneyimler sağlayabilir.
2-Gelişmiş risk yönetimi: Yapay zeka büyük miktarda veriyi analiz ederek ve karmaşık davranış kalıplarını belirleyerek finansal riskleri daha iyi değerlendirmeye yardımcı olabilir. Kurumların kredi risklerini daha iyi analiz etmek ve yatırım portföylerini optimize etmek konularında daha sağlıklı çözümler üretebilir. Olası finansal dolandırıcılık olaylarının önceden öngörülmesi, yaşanan vakaların daha hızlı tespiti gibi birçok konuda finansal kayıpları önleme imkanı sağlayabilir.
3-Yeni ürün ve hizmetler: Yapay zeka geleneksel finansal kuruluşlar tarafından sunulmayan yeni ve yenilikçi finansal ürünler ve hizmetler geliştirmek için kullanılabilir. Örneğin mikro kredi, kişiden kişiye (peer-to-peer / P2P) borç verme ve robo danışmanlık gibi alanlarda bugün hayal bile edemediğimiz yeni çözümler geliştirilebilir.
4-Siber güvenlik: Yapay zeka, siber tehditleri ve siber saldırıları tespit etme ve bunlara karşı koruma sağlama konusunda finansal kuruluşlara yardımcı olabilir. Bu sayede gelişmiş siber güvenlik çözümleri ve dolandırıcılık tespit sistemleri ile hem kurumların hem müşterilerin korunma seviyesi artırılmış olacaktır.