FinTech İstanbul Danışma Kurulu Üyesi Dr. Soner Canko, CNBC-e ekranlarında yayınlanan FinTek Rehberi programına konuk oldu.
FinTech İstanbul Danışma Kurulu Üyesi Dr. Soner Canko, CNBC-e ekranlarında yayınlanan ve Naz Özdeğirmenci’nin sunuculuğunu üstlendiği FinTek Rehberi programına konuk oldu. FinTek sektörünün 2024 performansı ve 2025 beklentilerin konuşulduğu programda Dr. Canko, dikkat çekici tespitlerde bulundu.
Canko: “Dünyadaki değişim trendlerinden olumlu etkileniyoruz.”
“Türkiye’nin fintek alanında güçlü ve zayıf olduğu yönler neler” sorusuna Dr. Canko; “Dünya, finansal teknolojiler dendiğinde üçe bölünüyor, bunlar ABD, Asya ve Avrupa. ABD tarafı inovasyon ve düzenlemelerin önemsenmediği bir pazar olarak öne çıkarken Avrupa, tam tersi önce düzenleyelim, planlayalım derken yavaş ilerleme kaydediyor. Asya ise yeni iş modellerinin doğduğu, farklı bir coğrafya. Dolayısıyla bu üç bölge birbirini ayırt edici özellikleri ile dengeliyor ve tüm dünya gibi ülkemiz de bunlardan etkileniyor,” şeklinde yanıt vererek şöyle devam etti:
“Türkiye, direkt ABD’deki girişimci ve yatırımcı kültüründen etkileniyor. Avrupa’daki düzenlemelerin rüzgârı ülkemize geliyor ve Asya’daki devrimci iş modelleri de etkide bulunuyor. Biz zaten finansta ve teknolojide iyi bir ülkeydik, bu üç taraflı değişimden de olumlu etkilendiğini söylemek mümkün.”
“Hala iyileştirilebilecek alanlar var…”
Sunucunun, Türkiye’deki regülasyon ortamı için ne dersiniz sorusuna ise deneyimli isim, bu konunun dünya genelinde çokça tartışıldığına dikkat çekerek, “Düzenlemeler iş modellerinin önünü mü açmalı yoksa inovasyonları takip mi etmeli konusu gündemdeki sıcak yerini koruyor. Ülkemizde şimdiye kadar inovasyonların önünde büyük bir engel olması, ancak hala iyileştirilebilecek alanlar var. Bu noktada dünyanın birçok bölgesinde aktif olan oyuncular ülkemizde yok; dünya devi bir ödeme sisteminin burada olmaması bir eksiklik. Düzenlemelerle onları terbiye etmek etmek yerine, ülkemizdeki oyuncularla adil rekabet şartlarının sağlanması esasıyla teşvik etmek gerekir.” Dedi.
Yapay zeka (YZ) ve veri analitiği konularına da değinen Dr. Canko, “Yapay zeka çokça konuşulan ama konuşulduğu kadar hayatımızın içinde yer almayan bir olgu. Dolayısıyla bu teorik söylemlerin hayata geçmesini bekliyor ve buna hazırlanmamız gerektiğine inanıyorum.” ifadelerini kullandı.
“Veri, tek bir kelime, dört harf ama o kadar basit değil,” diyen Dr. Canko, “veri temiz, güncel, doğru ve güvenli bir şekilde saklanmalı, ondan sonra da onun analitiği gündeme gelmeli. Son 20-30 senemizi veriyi analiz etmek için harcadık, ancak az önce saydığım dört parametreyi yeni yakalıyoruz.” Dedi.
“Yapay zekayla ilgili hazırlıklı değiliz” diyen Dr. Canko, bu alandaki fırsatlar arasında, örneğin YZ operatörlüğüne ihtiyaç olacağını ve genel itibarıyla bu alandaki aceleci olunmaması gerektiğini sözlerine ekledi.
“Kendini sürekli güncellemeyen her birey, yetenek havuzunda geriye düşmüş demektir.”
Sunucunun istihdam açısından fintek sektöründe hangi yeteneklere ihtiyaç var sorusuna ise Dr. Canko, “Yetenek dendiğinde önemli kriterler olmakla birlikte iyi okullar ve yüksek derece başlı başına yeterli değil. Kendini sürekli güncellemeyen her birey, yetenek havuzunda geriye düşmüş demektir. Bu noktada jenerasyonlar arasında bir ayrım yok,” diyerek sözlerine şöyle devam etti: “Finans ve teknolojide yetenek, ‘kıt kaynak’ haline gelmeye başladı. Bu konuda da kaynakları artırmanın gündemde olması gerekir.”
“FinTek eğitimi artık her yerde!”
Sunucu, konuyu son derece önemli bir alana, fintek eğitimine çevirerek, bu kapsamda üniversiteler ile özel sektör arasındaki iş birliğinin ne ölçüde yeterli olduğunu sordu.
“Eğitim artık, kamu-özel, üniversite hegemonyasından çıktı, çünkü her yerde. İnternet ortamında ‘arayan için’ o kadar çok kaynak var ki, bu kaynakları araştıran, notlarını alıp dersini çalışan kişiler, hepimizden daha çok bilgili olabilir. Böyle bir yarış söz konusu, bilgi ve deneyim konusunda” diyen Dr. Canko, finansal teknolojilerin 2008’de doğduğunu hatırlatarak FinTech İstanbul’un 2016 yılında kar amacı olmayan bir platform olarak kurulduğunu, böylelikle hem fintek kelimesini dilimize kazandırmayı hem de bunun altındaki bilgileri aktarmayı hedeflediklerini kaydederek şöyle devam etti:
“O tarihlerde dünyanın en iyi üniversitelerine gidip kurslar aldık ve FinTech İstanbul eğitimlerini meydana getirdik. 2025’te 9. senemize girerken 2 binin üzerinde mezun verdik, sıra dışı bir iş modeli oluşturduk. Finans ve teknolojiye ilgi duyan herkesin bu türde çokça kaynakla kendilerini geliştirebileceklerini düşünüyorum.”
Finteklerin sektördeki avantajlarına da değinen Dr. Canko, “FinTek çözümleri girişimcisiyle, yatırımcısıyla genç çözümler oldukları için ayaklarında pranga yok. Banka kurduğunuzda hesabın adı mobil uygulamada, ‘vadesiz tasarruf mevduat hesabı’ diye yazıyor, yani baya da eski dört kelime; halbuki bir fintek kurulduğu zaman vadesiz tasarruf mevduat hesabı demiyor, cüzdandaki paranız diyor ve kolaylaştırıyor. İşte finteklerin en büyük fırsatı bu.” şeklinde konuşarak finteklerin mikro kredi gibi alanlarda da çok hızlı ve atik olduğuna konuşmasının son bölümünde finansal güvenlik ile siber güvenliğin önemine vurgu yaptı.
Keyifli söyleşi CNBC-e ekranlarında 2 Ocak Perşembe günü yayınlandı.