Fintech İstanbul ve Oniki iş birliği ile düzenlenen FinTech Istanbul B2B Connect Summit, yoğun bir katılımla gerçekleşti. Etkinlik kapsamında FinTechTime Yazı İşleri Müdürü Funda Güleç Yalçın, Fintech İstanbul Kurucu Ortağı Prof. Dr. Selim Yazıcı ile kısa bir sohbet gerçekleştirdi. İşte o ropörtajın satır başları.
Fintech İstanbul ve Oniki iş birliğiyle bu yıl üçüncü kez düzenlenen FinTech Istanbul B2B Connect Summit, sektör profesyonellerinin yoğun katılımıyla gerçekleşti. Finansal teknolojiler alanında iş birliği fırsatlarını artırmayı ve güçlü bir ekosistem ağı oluşturmayı hedefleyen etkinlikte, Türkiye’nin önde gelen girişimcileri, yatırımcıları ve teknoloji sağlayıcıları bir araya geldi. Etkinlik kapsamında FinTechTime Yazı İşleri Müdürü Funda Güleç Yalçın, Fintech İstanbul Kurucu Ortağı Prof. Dr. Selim Yazıcı ile bir araya gelerek hem etkinlik özelinde hem de fintek ile B2B dünyasının kesişiminde ortaya çıkan yeni fırsatları konuştu.
Funda Güleç Yalçın: Etkinlik bu yıl üçüncü kez düzenleniyor. Ben de ilk defa oturumlara katıldım. Gerçekten çok keyif aldım. Yeni insanlarla tanışmak ve iş birliği olanaklarını konuşmak bana çok ilham verici geldi. Siz neler düşünüyorsunuz? Öncelikle etkinlikle ilgili izlenimlerinizi almak isterim.
Prof. Dr. Selim Yazıcı: Biz çok heyecanlıydık. Bildiğiniz gibi, bu sektörde ilk etkinliğimizi üç yıl önce yaptık. O zamanlar adeta fitili ateşlemiştik. Geleneksel bir etkinlik yapmak istemedik çünkü herkes bunu yapıyor ama çok da verimli olduğunu düşünmüyoruz açıkçası. Bizim asıl hedefimiz, bu B2B etkinliklerde katılımcıların gerçek iş ortaklarını, yani gerçekten birlikte çalışabilecekleri partnerleri bulmalarını sağlamak. Bu etkinliğin ana amacı tam olarak bu.
Bence bu çok değerli. Network oluşturmak gerçekten kıymetli bir şey. Diğer türlü sadece bilgi alıyorsunuz, alkışlıyorsunuz, yemek yeniyor, sosyal zaman geçiriliyor… Ama burada kurulan ilişkiler gerçek bir iş ağının oluşması anlamına geliyor. Sonuçta herkesin sorduğu soru şu oluyor: “Etkinlik sonunda kaç kişiyle iş bağlantısı kurdum? Kaç kişinin kartını aldım? Aradığımda gerçekten iş yapabileceğim insanlar mı?” Eğer bu sorulara yanıt “evet” oluyorsa, biz de amacımıza ulaşmışız demektir.
Bu sene de geçen yılki kadar kalabalık bir grup burada. Bildiğimiz kadarıyla yaklaşık altı yüz kişi katıldı. İlgi çok güzel. Evet, şu anda içeride B2B eşleşmeler gerçekleşiyor. Paneller düzenlendi ve hepsi gayet güzel geçti. Dolayısıyla ben kendi adıma oldukça memnunum. Umarım katılan herkes aynı memnuniyeti yaşamıştır. Aslında önemli olan da bu.
F.G.Y: Biraz da Fintek ve B2B dünyasının kesişim noktasını konuşalım mı? Harika bir panelde moderatörlük yaptınız. Sizce B2B dünyasının ihtiyaçları neler? Finansal teknoloji bu sorunlara nasıl çözümler sunabilir? İki taraf birbirini nasıl tamamlıyor?
S.Y: Hep şunu söylüyorum: Acı, o tarafta. Yani B2B tarafında gerçekten ciddi problemler var. Bugün aslında küçük ve orta ölçekli işletmeleri konuşmak üzere oturmuştuk ama birdenbire esnafa da geçtik. Türkiye’de esnaf da ciddi bir yer kaplıyor. Küçük ve orta ölçekli işletmeler, esnaf, hatta büyümeye ve yurt dışına açılmaya çalışan işletmelerin temel problemi bence şu: Ben hep söylüyorum, küçük bir işletme iş bilmezlikten batmaz. Bu işletmeleri batıran şey finansal problemler oluyor.
Finansal açıdan oldukça kırılganlar. Ne kadar esnek olduklarını söylesek de, bu kırılganlık göz ardı edilemez. En temel sorunlardan biri şu: Ürünü satıyor ama parasını hemen alamıyor. Oysa küçük işletmeler parayı hemen alıp ikinci ürünü üretmek zorundalar. Tahsilat süreleri uzadıkça sorunlar baş göstermeye başlıyor.
İkinci temel problem ise büyümek isteyen işletmelerin krediye erişim konusundaki zorlukları. Bugün enflasyonun yükseldiği, faizlerin arttığı bir ortamdayız ve bu şartlarda krediye ulaşmak ciddi bir sorun haline geliyor. Peki, bu konulara çözüm sağlayabilecek uygulamalarımız var mı? Evet, var. Bugün burada onları konuşuyoruz zaten.
Bir başka önemli konu da skorlama. Eğer bir skora sahip değilseniz, sistemin dışında kalıyorsunuz. Ama artık sadece finansal skorlama değil; başka türden skorlamaları da devreye alabileceğimiz çözümler var.
Ayrıca dijitalleşme konusu da önemli. Bir işletmenin dijitalleşmesi hem operasyonel kolaylık sağlıyor hem de finansal anlamda bir kaldıraç etkisi yaratıyor. Örneğin, dijital imza gibi konularda çözüm ortaklarımız var.
Bunların hepsi, ticaretin kendisini etkileyen, kolaylaştıran, hızlandıran, acıyı azaltan, sürtünmeyi düşüren ve bizim için çok değerli olan paydaşlar. Bugün burada bu kadar farklı çözüm ortağını bir arada görmek gerçekten çok gurur verici. Fintech İstanbul çatısı altında uzun zamandır yürüttüğümüz çalışmaların bir sonucu olarak bu tabloyu görmek beni ayrıca mutlu ediyor. Umarım aynı şekilde devam ederiz.
F.G.Y: Ben de öyle umuyorum. Başından beri birlikte olduğumuz için ayrıca mutluyum. Etkinliğin gelişimini izlemek çok keyifli. Etkinliğe ürün sağlayan geliştiriciler ve şirketler katılıyor. Size gelip “Çok parlak bir fikrim var, beni doğru marka ile eşleştirin” diyen oluyor mu?
S.Y: Evet, oluyor. İçerideki herkesle bire bir tanışmak elbette mümkün değil ama yakından tanıdığım, bir şey yapabileceğini düşündüğüm biri varsa mutlaka doğru kişiye yönlendiriyorum. Salonda pek çok arkadaşımız var. “Şununla tanışmak istiyorum” diyen kişiler oluyor ve onları bir araya getirme fırsatımız da oluyor.
Bu oldukça heyecan verici bir şey. Yeni projeleri duymak, bir ihtiyacı dinleyip o soruna çözüm olabilecek birini tanıyor olmak gerçekten çok değerli.


