Yüz milyarlarca dolar büyüklüğündeki müzik endüstrisi telif hakları ve ödemeleri için karmaşık lisanslara ve sözleşmelere sahip. Ancak tüm endüstri tümüyle değişimin kıyısında.

Eğer büyük bir müzik yayıncısının kanatları altındaysanız, zaten ünlü bir sanatçıysanız veya güçlü ilişkileri olan bir yapımcınız varsa müzik endüstrisinde hayatta kalabilirsiniz. Öte yandan bu devasa okyanusta birer damla misali keşfedilmeyi bekleyen yeni ses ve enstrüman sanatçıları için hayat hiç kolay değil. Keşfedilmek bir yana eserlerinin kopyalanıp çalınmamasını garanti altına alacak evrensel bir sistemin içinde bile yer alamıyorlar.

Öte yandan Blockchain dağıtık yapısı ve kayıtların bozulmadan korunabilmesi ile müzik endüstrisi için şu anda sınırlarını kestiremediğimiz kapılar açıyor. Bağımsız müzisyenlerin tüm dünya üzerinde milyonlarca kişiye dağılmış dağıtık bir veri yapısında eserlerini yayınlaması ve bu sistem içinde keşfedilmelerinden çok eserlerinin mülkiyet hakkını korumak ve en küçük ölçekte bile kendilerine gelecek ödemeleri komisyonsuz kazanca dönüştürebilmek çok büyük bir fırsat.

Elbette bu durum küresel müzik yayıncı ve yapımcıları için çok büyük bir tehdit zira kendilerine muhtaç olmadan popülerleşen bir sanatçının telif haklarını korurken aynı zamanda tüm geliri toplaması bu yapıların acı sonu anlamına geliyor.

Şu anda pek çok girişim bu alanda çalışırken dijital veri devriminin plak, kaset ve CD satışlarına etkisi, akabinde akış (streaming) servislerinin gelişi ve şimdi de Blockchain ile bağımsızlığını ilan edebilecek sanatçılar. Bakalım bu devrimsel dönüşümden açış yok ancak nerede ve nasıl filizleneceğini hep birlikte göreceğiz.