Eğer içinde teknoloji barındıran bir iş yapıyorsanız en değerli varlığınız kuşkusuz verilerinizdir. Bu verilerde gerçekleştirilecek bir standardizasyon süreci size kuşkusuz rakiplerinize karşı rekabet avantajı sağlar.

Binlerce çalışana, dev üretim merkezlerine sahip şirketlerle 15-20 kişilik şirketlerin neredeyse aynı piyasa değerine sahip olmasının arkasında yatan sebep kuşkusuz veri. Crowdfund Insider’da bu konuyla ilgili bir makale yayınlayan Kuber Financial’ın kurucusu ve CEO’su Timothy Li, kendi yaşamından da örnekler vererek FinTech’ler için verinin nasıl bir rekabet avantajına dönüşeceğini aktarmış.

Üniversite yıllarındaki öğretmenlerinin “çöp verileri dışarı at” yaklaşımının iş dünyasındaki rolünden bahseden Li, bugün FinTech şirketlerinin çok sayıda veri havuzundan faydalanmasının aslında işi kolaylaştıran değil, tam tersi süreci yavaşlatan ya da olumsuz yönde etkileyen bir rolü olduğuna değiniyor.

Tüketici kredileri büroları, sigorta şirketleri, tıbbi verileri paylaşan kurumlar gibi çok sayıda, aslında farklı noktalara hitap eden verilerin FinTech şirketlerinin aklını karıştırabileceğinden bahseden Timothy Li, veri kalitesi ve ve tutarlılığı gibi kavramlara dikkat çekiyor. Yazısında Orchard Platform’u örnek olarak veren Li, kredi başvurusunda bulunanların analizi gibi konularda bu veri kirliliğinin doğru karar alınmasına engel olabileceğine değiniyor.

Her bir hizmet için doğru veri kaynaklarının kullanımının önemine dikkat çeken Li’nin öne çıkardığı bir diğer husus ise yanlış veri nedeniyle müşterilerin de yanlış tanımlanabileceği. FinTech şirketlerinin buna dikkat etmesinin son derece kritik olduğuna değinen Li, bugün pek çok CEO ve CRO’nun (Chief Risk Officier) veri standardizasyonuna odaklanmak durumunda kaldığını belirtiyor.

Timothy Li’nin bazı örneklerle zenginleştirdiği yazısının tamamına bu linkten ulaşabilirsiniz.