Brexit oylamasıyla Avrupa Birliği’nden ayrılma kararı alan İngiltere, 2016 yılında da yurtdışından alınan yatırımlarda FinTech dünyasında liderliği kaptırmadı.

EY raporuna göre Birleşik Krallık FinTech sektörü, 2016 yılını yurtdışından aldığı 99 direkt yatırımla kapatarak önceki yıla oranla yüzde 5’lik bir yükselme yakaladı. Bu büyüme ayrıca son 10 yıl içindeki en yüksek artış olarak öne çıkıyor. Elbette Avrupa’da tek büyüme İngiltere’ye ait değil. Hatta Almanya ve Fransa’da -hacim daha küçük olsa da- çok daha güçlü bir büyüme oranı dikkati çekiyor.

Raporda Almanya, finans projelerine aldığı 39 yurtdışı yatırımla bu alanda yüzde 18 artış yaşarken, Fransa yabancılardan gelen 25 FinTech yatırımıyla yüzde 25’lik bir sıçrama gördü.

Birleşik Krallık’ta bir yıla yakın zaman önce gerçekleştirilen ve ülkenin Avrupa Birliği’nden ayrılmasına karar verilen “Brexit” oylaması sonrası, Londra’nın Avrupa’daki bankacılık ve FinTech merkezi rolünü kaybetmesi bekleniyordu. Buna karşın, İngiltere’nin FinTech yatırımlarına öncülük etmesi sürpriz oldu.

Londra’yı Avrupa genelindeki tüm operasyonların merkezi olarak kullanan uluslararası bankalar, varlık yöneticileri ve sigorta şirketleri, Brexit oylaması sonrası AB pazarına erişimini korumak için Paris, Frankfurt ve Dublin gibi Avrupa şehirlerine transferi kısmen de olsa başlatmıştı.

Fransa Başbakanı Bruno Le Maire, önceki hafta yaptığı açıklamada Brexit sonrası İngiliz kanunlarına göre idare edilen finansal sözleşmelerde doğacak anlaşmazlıklara özel bir mahkeme kurmayı planladıklarını açıkladı. Uluslararası finansta sıklıkla kullanılan İngiliz hukukunda pürüzleri giderecek böylesi bir çözümün, FinTech şirketlerinin nazarında Paris’in “güvenli bölge” olarak algılanmasına kesin gözüyle bakılıyor.

EY raporunda şehirler kırılımında Londra’nın gücü daha da öne çıkıyor. 2016 yılında 99 yabancı yatırım alan İngiltere’de bu yatırımların 69’u Londra’daki FinTech’lere giderken, Paris 19, Frankfurt ise 12 yatırımla yetinmek zorunda kaldı. Avrupa’ya yapılan FinTech yatırımlarında ABD ve Çin gelir kaynağı olarak başrolü paylaşıyor.

EY Birleşik Krallık Finansal Servisler Lideri Omar Ali ise, 2016 yılındaki başarılı tablonun 2017 ve 2018’de süreceğinin bir garantisi olmadığını hatırlatıyor: “Yaptığımız araştırmada, Brexit’in gelecekteki getirileri konusunda yatırımcıların da endişeleri olduğu açıkça görülüyor. Yatırımcılar, yabancı yatırımcıya sunulacak teşvikler ve şirketler için belirlenecek vergi dilimlendirmeleri konusunda netlik istiyorlar.”