SWIFT tarafından başlatılan ve bankaların uluslararası para transferlerinde Blockchain altyapısını test ettiği konsept çalışmasına 22 küresel üye daha eklendi.

Blockchain uygulamasının ne derece işlevsel ve güvenilir olduğunu test edip doğrulayacak olan bankalar, yılın ilk aylarında aynı çalışmayı SWIFT ile başlatan 6 “kurucu” bankaya katılmış bulunuyor. Kurucu bankalardan bağımsız biçimde çalışacağı açıklanan bu 22 yeni üye, orijinal ekip tarafından geliştirilen uygulamanın ileri düzey testlerini yaparak, Blockchain teknolojisinin nasıl ölçeklendiğini ve performansını değerlendirecek.

SWIFT’in sınırlar arası ödeme için sunduğu global ödeme inovasyonu (GPI) servisinin bir parçası olarak test edilen konsept çalışmasına katılan yeni bankalar şöyle sıralanıyor: ABN AMRO Bank, ABSA Bank, Banco Bilbao Vizcaya Argentaria, China Construction Bank, China Minsheng Banking, Commerzbank, Deutsche Bank, Erste Group Bank, FirstRand Bank, Intesa Sanpaolo, JPMorgan Chase Bank, Lloyds Bank, Mashreq bank, Nedbank, RaboBank, Santander, Société Générale, Standard Bank of South Africa, Standard Chartered Bank, Sumitomo Mitsui Banking Corporation, UniCredit ve Westpac Banking Corporation.

İlk olarak Ocak 2017’de hayata geçen konsept çalışması (PoC), sınırlar arası ödemelerde kritik önem taşıyan uluslararası nostro hesapların takibi ve yönetiminde bankaların yaşadığı zorlukları aşmaya yardımcı olmayı vadediyor. Mevcut yapıda gün içi raporlama sağlanamadığı için, bankalar uluslararası hesapların durumunu gerçek zamanlı olarak gözlemleyemiyor. Geliştirilen konsept ise gerçek zamanlı akış verisini bankalara sağlayarak, mesai günü boyunca mevduatın canlı olarak yönetilmesine imkan tanıyor. Bu yeni teknolojinin temelinde ise SWIFT’in yakın dönemde yayınladığı gün içi likidite standartlarında belirlenen kurallar kullanılıyor.

SWIFT Ar-Ge ve SWIFTLab Başkanı Damien Vanderveken, konsept çalışmasıyla sağlanacak olası faydaların net biçimde ortada olduğuna dikkat çekti ve ekledi: “Bankalar nostro hesap likiditesini gerçek zamanlı olarak yönetebilirse; her bir hesap için herhangi bir anda ne kadar paraya ihtiyaç olduğunu çok daha isabetli biçimde hesaplayabilirler. Bu da kayda değer hacimdeki bir toplam fonun diğer yatırımlar için serbest kalmasını sağlar.”