Willis Tower Watson’ın yayınladığı ikinci çeyrek InsurTech Briefing raporunda, sigortacılık teknolojilerine yapılan yatırımlarda ilk çeyreğe oranla yüzde 248 oranında artış olduğu dikkat çekiyor.

Yılın ikinci çeyreğinin öne çıkan gelişmesinin büyük ölçekli InsurTech yatırımları olduğuna dikkat çekilen raporda, toplam yatırım miktarının ise 985 milyon doları bulduğu belirtiliyor. Yatırım hacminin ikinci çeyrekte bu denli genişlemesinin, sektörün önünde bulunan hızlı dönüşüm için de bir işaret olduğunu kaydeden Willis Re yetkilisi Andrew Newman, “Bunun yıkıcı bir dönüşüm mü yoksa kendini göstermeye başlayan bir fırsatlar zinciri mi olduğu tamamen bakış açısı belirliyor. Bu bakış açısı ise her şirketin sigortacılık değer zincirindeki konumuyla ilgili,” dedi.

Yıkıcı olma özelliğinin teknolojiye ait olmadığını dile getiren Newman, o teknolojinin hangi rakip tarafından diğerine oranla daha başarılı uygulandığının asıl önemi taşıdığına dikkat çekti. İşlem sayısı açısından da önceki çeyreğe oranla neredeyse iki kat hareketlenen InsurTech; yılın ikinci yarısında 64 yatırım işlemine tanıklık etti.

Peki, tüm bu yatırım ve inovasyon ortamında sektörün hangi alanı InsurTech’in gelişiminden en fazla faydayı görüyor? Willis raporuna göre bu sorunun yanıtı talep yönetiminde gizli. Bu alanın sektördeki en fazla gözardı edilen modüllerde biri olduğunu dile getiren rapor; 170 milyar dolarlık global sektörün yüzde 90 oranında yerleşik şirketler tarafından kontrol edildiğinin ve bu şirketlerin adeta inovasyon yarışına girdiğinin altını çiziyor: “InsurTech ile ortaya çıkacak en yıkıcı senaryolardan biri; sigortacılık değer zincirinin altında yatan işlevlerdeki değişim olacaktır; bunlar ödeme talepleri gibi volatilite yönetiminden, zararı küçültmek için yapılacak risk azaltmalara kadar uzanıyor.”

Talep yönetiminin; dağıtım, sigortalama ve sermaye yönetimi gibi diğer iş kollarını gölgede bırakacak şekilde öne çıkacağına inandıklarını belirten Willis Towers Watson Securities CEO’su Rafal Walkiewicz, “Yerleşik şirketlerin ilerleyişindeki farklılıkların ana kaynağı ise bu segmenti teknolojiyle nasıl dönüştürecekleri olacaktır,” dedi.