Finansal hizmetler konusunda yaptığı atılımlarla tüm dünyada adından söz ettiren Türkiye, “2017 Efma Accenture Distribution & Marketing Innovation Awards” ödüllerinde de yine eline su döktürmedi.

Birçok farklı kategoride değerlendirilen dünya bankaları arasından sıyrılmayı başaran Türkiye, en yenilikçi 10 banka listesine 4 isim sokmayı başardı. 59 ülkede toplam 183 kurumun 467 proje sunarak dahil olduğu listede Türk bankalarının bariz üstünlüğü gözler önüne serildi.

En yenilikçi 10 bankadan 4’ü Türkiye’de

İnovasyon konusunda yılın en başarılı bankaları; Denizbank, Yapı Kredi, Garanti Bankası ve İş Bankası (Türkiye), Emirates NBD (BAE), Banco Bradesco (Brezilya), La Caixa (İspanya), Standard Bank (Güney Afrika) ve HDFC Bank (Hindistan) olarak açıklandı.

Ortadoğu ve Asya-Pasifik bölgesindeki bankalar da etkili sunumlar yapmış olmasına rağmen, Türkiye’nin haklı başarısı tüm eleştirmenler tarafından ayakta alkışlandı.

Kuzey Amerika nal topladı

Değerlendirme kurulu tarafından, bankacılık inovasyonlarında Kuzey Amerika’nın bir adım geriden geldiği açıklandı. Finansal hizmetler konusunda dünyanın gerisinde kalan Kuzey Amerika, Türkiye’deki bankacılık inovasyonunun yanına bile yaklaşamadı.

Efma için yazı kaleme alan The Financial Brand’den Jim Marous, ABD’de ciddi bir yenilik eksikliği olduğunu ifade etti. ABD’deki bankacılık yapısının, zamanın gerisinde kalmış temeller üzerine kurulduğunu, düzenleme ve uyumluluk eksikliği olduğunu ve yöneticilerin riskten kaçındıklarını söyledi.

“Sürpriz değil”

Elde ettiği başarıyla dudak uçuklatan Türkiye ise, bankacılık inovasyonlarında gövde gösterisi yapmasının yanı sıra, eleştirmenler tarafından da tam not aldı. Efma Türkiye ilişkileri müdürü Lukas Dzuroska, Türkiye’nin başarısının tesadüf olmadığını vurgulamanın ötesinde, “Türkiye’nin elde ettiği sonuç hiç de sürpriz değil” açıklamasında bulundu.

Mobil ticaret konusunda Türkiye’nin dünyada üçüncü sırada olduğunu hatırlatan Dzuroska, mobil bankacılık kullanımı açısından dünyanın geri kalanına göre Türkiye’nin üç kat daha hızlı büyüdüğüne dikkat çekti. Bu büyük yükseliş trendinin yanı sıra, ülkedeki akıllı telefon penetrasyonunun da yüzde 95 olduğunu söyleyerek Türkiye’nin bu alandaki gücünü gözler önüne serdi.

“Her yıl 1 milyon genç 18 yaşında basıyor”

Türkiye’deki genç nüfusun büyük avantaj sağladığına değinen Dzuroska, her alanda olduğu gibi bankacılık sektöründe de yenilikçiliğin zorunlu hale dönüştüğünü ifade etti. Yeni neslin teknolojiye olan yatkınlığı sayesinde tüm sektörlerde inovasyonun ön planda olduğu Türkiye’de, her yıl yaklaşık 1 milyon gencin 18 yaşına bastığına vurgu yaptı. Her yıl potansiyel olarak en az 1 milyon yeni bankacılık müşterisinin bulunmasının muazzam bir rekabet ortamı oluşturduğunun da altını çizdi.

Türk insanının doğasında bulunan hızlı sonuç alma isteğinin sadece bankacılık değil, tüm alanlarda yenilikçiliğin ön plana çıkmasını sağladığına parmak basan Dzuroska, genç nüfusun sabırsızlığı nedeniyle tüm kurumların hemen aksiyon alınan inovatif hamleler yaptığına da vurgu yaptı.

Bilhassa bankacılık konusunda son derece çetin bir rekabetin yaşandığı Türkiye’de, yatırımcıların da pazarın yapısından doğrudan etkilendiğine dikkat çeken Dzuroska şöyle konuştu: “Eğer A bankası yılda 10 yeni projeye imza atarsa, B bankası da mutlaka benzer bir hamle yapmak zorunda.”