Tüketici beklentileri ve siber tehditler her geçen gün artış eğilimi gösterirken, bankalar, kamu, FinTech ve InsurTech şirketleri çareyi yapay zekaya tutunmakta bulacaklar.

Gartner 2020 yılının sonuna gelindiğinde gelişmiş ülkelerdeki vatandaşların yüzde 20’sinin günlük operasyonel işler için yapay zekadan faydalanacağını öngörüyor. Benzer şekilde, CIO’ların yüzde 85’e yakını da çalıştıkları kurumda satın alma, geliştirme ve dış kaynak süreçleri için yapay zekâ pilot programlarını devreye alacak. Aynı araştırmada 2018 sonuna kadar yapay zekanın bulut bazlı ofis yazılımları gibi çeşitli uygulamalarda yaygın olarak kullanıma alınacağı öngörülüyor.

PwC ise 2018 sonuna kadar yapay zeka alanındaki en önemli trendler arasında derin öğrenmeyle insan beynini taklit etme, bilgiyi insan beyni gibi görsel olarak işleme, kesin olmayan veya eksik bilgiyi tamamlayıcı yüksek seviye programlama dilleri ve hatta programcı olmayanların da makine öğrenimi modelleri geliştirmesini listeliyor. Peki, tüm bu yapay zeka trendleri FinTech dünyasında nasıl yer bulacak?

Finextra’dan Ishtiaque Hossain’in makalesine göre, yapay zekanın FinTech endüstrisindeki yıkıcı etkisini başlıca şu alanlarda görmek mümkün olacak:

Kararlarını izah edebilen yapay zeka

Yapay zekanın FinTech dünyasındaki en önemli kullanım alanı, müşteri davranışlarını ve alışkanlıklarını isabetli biçimde öngörebilen analizler sağlamak olacaktır. Tüketicilerin geçmiş davranışlarına bakarak, bir kişinin krediye uygunluğu konusunda doğru yönlendirmeler yapabilen yapay zeka çözümleri bugün kullanımda bulunuyor.

Ne var ki makine öğrenimi algoritmalarının birçoğu, vardıkları sonuca nasıl ulaştıklarını açıklamakta yetersiz kalıyor. Elbette bu da bir metodolojinin güvenilirliğini zedeliyor. PwC öngörülerine göre 2018 yılı itibarıyla kendi yöntemlerini açıklayabilen yapay zeka sistemleri, FinTech, kamu ve diğer pek çok alanda kullanılır hâle gelecek.

Siber güvenlikte erken teşhis

FinTech dünyası siber tehditlerin gözdesi olmaya devam ederken, banka ve finans kuruluşlarının her işlemi korumayı sürdürmesi gerekiyor. FinTech şirketlerinin 2018’de yapay zeka bazlı güvenlik sistemlerini mevcut çözümlerine entegre etmesi bekleniyor. Generative Adversarial Networks (GAN) adıyla bilinen ve biri üretici diğeri ayrıştırıcı iki zıt ağ ile çalışan yapay zeka, 2018 yılında şirketlerin en büyük siber savunma hattına dönüşebilir.

Bu sistemde üretici ağ, gerçek veri setine çok benzeyen sahte veriler üretiyor. Ayrıştırıcı ağ ise her iki veri setini inceliyor. Birbirinden öğrenerek, zamanla daha isabetli çalışır hale gelen GAN ağları, şüpheli işlemlerden dolandırıcılığa kadar pek çok siber tehdidin önüne geçebilir.

Görsel doğrulama temelli otomasyon

Tüketicileri ve dokümanları görsel olarak doğrulamaya yarayan kapsül ağlar, hesap oluşturma, kredi ve sigorta gibi pek çok süreçte sıçrama niteliğinde ilerleme sağlayabilir. Herhangi bir dokümanın orijinal olup olmadığını otomatik olarak doğrulayan bir yapay zeka, aynı zamanda bir müşterinin de kimliğini benzer yöntemlerle doğrulayabilir.

Bankacılar, değerlendirme makamları, avukatlar ve diğer taraflar için kredi evraklarını işleyen bir kredi yönetim yazılımıyla birlikte kullanıldığında bu yapay zeka sistemi daha önce hiç ulaşılamamış düzeyde bir otomasyonu gerçeğe dönüştürebilir.