Mobil cihazlarda biyometrik teknolojilerin hızla gelişmesi, dijital cüzdanlar ve bunlara bağlı uluslararası para transferi üzerinde çok büyük bir etkiye sahip. Bu etki FinTech firmaları için büyük bir potansiyel sunuyor.

Parmak izi, retina taraması ve yüz tanıma gibi gelişmeler, finans ve bankacılık sektöründe dolandırıcılıkla mücadele ve kullanıcı deneyimini geliştirme açısından yeni fırsatlar sunuyor.

Lets Talk Payments sitesinin ele aldığı bu gelişmeler muhtelif raporlar ile de destekleniyor. Juniper Research tarafından yayınlanan bir araştırmaya göre mobil cüzdan işlemlerinin 2017 yılında, 2016 yılına kıyasla yüzde 32 büyümesi ve yaklaşık 1,4 trilyon dolara ulaşması bekleniyor. Yine bu sene sonu itibariyle küresel cep telefonu kullanıcı sayısının 5 milyarın üstüne çıkacağı tahmin ediliyor. Bu rakamlar biyometri ve mobil teknolojilerin  FinTech’ler açısından geleneksel yapılara karşı daha hızlı ürün geliştirmesini ve tüketiciye ulaşmasına da zemin hazırlıyor.

Para transferlerinde kimlik tespiti ve varlıkların korunması kritik öneme sahip. Biyometri bu noktada önemli bir role sahip ve bu pay her geçen artmaya devam ediyor.

Biyometri, form alanlarını azaltırken, fiziksel belgeleri ihtiyacı da ortadan kaldırıyor. Müşterini Tanı (KYC) süreçlerindeki gelişmeler dolandırıcılık önleme süreçlerini kolaylaştırmakla kalmıyor pek çok geleneksel adımın tamamen otomatik hale gelmesiyle kullanıcı deneyimini de geliştiriyor. Bu yenilikler tuğladan örülü duvarlar ardında işlem yapan fiziksel bankalara göre FinTech’lere önemli avantajlar sağlıyor.

 

Ancak dijital dünyanın da kendine özgü problemleri var. Gelişmiş şifreleme sistemleri her geçen gün güçlenen bilgisayarlar ve dağıtık veri işleme yöntemlerinin artık birer servise dönüşmesi ile daha fazla tehdit altında. Ayrıca siber saldırganlar da hiç bir açığı ve fırsatı kaçırmamak için sürekli tetikteler. Bu noktalarda alınan ek güvenlik önlemleri ise müşteri deneyiminde memnuniyet kaybına sebep olurken düzenleyici kurumlar da bu çekinceleri göz önüne alarak biyometrik çözümlere şimdilik çok sıcak bakmıyorlar.

Tüm bu gelişmeler FinTech’ler için biyometrik çözümlerin önemini artırırken dikkat edilmesi gereken noktalar aynı zamanda yeni fırsatları da oluşturuyor zira bunlar da başlı başına çözüm bekleyen sorunlar olarak karşımıza çıkıyor.

Gelecek yıllar içinde biyometrinin ve mobilin FinTech çözümlerinde oynayacağı rolün daha da artacağına hiç şüphe yok. Buradaki fırsatları ve ihtiyaçları görerek çözüm üretenler ise bu sürecin kazananı olacaklar.