Amerika Birleşik Devletleri chip&pin uygulamasına ancak 2015 yılında geçebildi. Geciken teknoloji iki senede ülkeye neler kazandırdı?

Türkiye ödeme teknolojileri konusunda açık ara dünyanın lider ülkelerinden birisi. Bankalarımızın tüketicilere kredi kartları ile sunduğu başarılı sadakat ve taksitlendirme gibi özelliklerin ötesinde tüm yenilikçi kart teknolojileri de öncelikli olarak Türkiye’de hayata geçiriliyor. 2007 yılında hayatımıza giren chip&pin uygulaması ve temassız ödeme kartlardaki öncülüğümüzün birer ispatı.

Öte yandan ABD’de chip&pin uygulaması ancak 2015 yılında hayata geçirilebildi. Aradan geçen iki yıllık süre zarfında ABD’deki ticari işlem POS noktalarının sadece yüzde 59’u chip&pin destekleyen POS sistemlerine geçiş yapabildi. Oran düşük görünebilir ancak 2,7 milyon işlem noktasından bahsedildiğini gözden kaçırmamak gerek. Öte yandan kartlar açısından çipli kart sayısı aynı dönemde 159 milyon adetten 481 milyon adede ulaştı.

chip&pin uygulamasına geçişten sonra Visa tarafından paylaşılan rakamlar gösteriyor ki bu geçişler sayesinde Aralık 2015 ile Aralık 2017 arasındaki dönemde perakende noktalarında sahtekarlık oranlarında yüzde 70 gibi devasa bir oranda düşüş yaşandı.

Türkiye’den 8 yıl sonra kullanmaya başlanılan bu teknoloji açısından ABD’nin bu denli fayda sağlaması önemli ibret alınabilecek bir nokta. Öte yandan temassız kart işlemleri ile ABD’li tüketiciler ne zaman geniş ölçüde tanışacak bu da ayrı bir soru işareti.

Bu noktada Mehmet Sezgin’in ABD’de hayata geçirdiği girişimi MyGini röportajını da izlemenizi tavsiye ederiz.

Dijital CEO ile Teknoloji Sohbetleri: Mehmet Sezgin, myGini