Son aylarda kripto varlıklar dünyasında yaşanan gelişmeler, 10 yıl içinde bakış açısının ne denli büyük ölçüde değiştiğini gösteriyor.

Bitcoin finansal sistemin merkezi oligarşisine bir başkaldırı olarak doğdu. Doğasında anarşizm vardı. Bu yönüyle uzun süre devletlerin ve geleneksel yapıların önce tehdit, sonra temkin odağında kaldı. “Yok edemiyorsan dönüştür” yaklaşımına karşı âdem-i merkezi bir sistem daha dirençli olabilir ama uyumlu hale gelmek kaçınılmazdı. Tam olarak son dönemde yaşananlar bunu ispatlıyor.

ABD Para Birimi Denetleme Bürosu (The Office of the Comptroller of the Currency – OCC) geçtiğimiz hafta çok ilginç bir açıklama yaptı. ABD’nin en büyük banka denetleme kurumu olan OCC’nin açıklamasına göre ABD’deki bankalar mevcut finansal sistem içinde, halka açık blokzinciri ağlarını kullanarak, sabit akçe (stable coin) hizmetleri verebilecekler.

Internet’in dahi çocuğu (artık yaşlandı) Jeremy Allaire’ın bu konudaki tweet serisi okunmalı.

Bu açıklama kripto finansal varlıklara ilgi gösteren ve yakın dan takip eden camiaya bomba gibi düştü. Kötü anlamda değil, gayet iyi anlamda zira ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu’nun (SEC) kripto varlıklara ve bunlara bağlı hizmetlere, bu hizmetlerin verilmesini sağlayan aracı kurumlara ve teknik altyapılara karşı yavaş yavaş artan düzenleme iştahına ters bir adım gibi yorumlandı. Oysa durum hiç de öyle değil.

Öncelikle OCC’nin adımı teknik olarak ne anlama geliyor biraz bunu açmak lazım. Verilen izin ile artık bankalar blokzinciri ağlarındaki sabit akçeleri kullanarak SWIFT ve benzeri para transfer sistemlerine alternatif oluşturabilecekler. Yine sabit akçelerin bankacılık sistemi üzerinden hizmete dönüşmesi gayrimenkul yatırım ortaklığı, hisse bazlı fon sistemleri gibi pek çok servisin bankacılık sistemine entegre olmasının önünü açıyor. Bu adımın arkasındaki en büyük neden; uzun yıllardır teknik yenilikçilik yapmakta güçlük çeken ve özellikle Çinli şirketler ile kıyaslandığında bir karikatürden farkı kalmayan ABD bankacılık sistemini yenilikçi olmaya ve tekrardan küresel oyuna sokabilecek bir adım atmak. Şüphesiz ki bunun meyvelerini görmek için biraz zaman lazım.

Ancak SEC’in son dönemdeki açıklamaları bu gelişmelerin belirli sınırlar içinde olması gerektiği gerçeğini değiştirmiyor. Küresel bankacılık sisteminin temelinde yer alan müşterini tanı (Know Your Customer – KYC) ve kara para aklamayı engelleme (Anti Money Laundering – AML) gibi bileşenler elbette varlıklarını sürdürecek ve Bitcoin’in ortaya çıkışı ile artan geleneksel finansal sistemin sınırlayıcı ve tek merkezli yapısını yıkmayı hedefleyen anarşist düşünceler kâğıt üstünde birer yazı olarak kalmaya devam edecek.

Gelişmelerin Odağında Bitcoin

Bitcoin’in son aylarda hızlı değer kazanması, 2017 yılında gördüğümüz hareketlilikten daha farklı. Kurumsal şirketlerin sermaye bileşeni olarak piyasadan Bitcoin çekmesi ve Paypal’ın kripto cüzdan hizmeti vermeye başlaması sonucunda Bitcoin giderek daha fazla gayri-resmi yasal statü kazanıyor. Paradox gibi bir cümle oldu ancak ifade etmek istediğim şu; Bitcoin sistemin yerini değil, sistem Bitcoin’i kendi içine alıyor.

Bankaların ve lisanslı kuruluşların yasal statüde kripto cüzdan hizmeti vermesinin eşiğindeyiz. Tekil yapılardan değil, küresel bir adımdan bahsediyorum. Bu durum en önemli unsurlardan KYC ihtiyacını cevaplayacak. Bir kimlik ile eşleştirilmemiş cüzdanlardan gelen veya bunlara giden işlemlere izin verilmemesi ise geleneksel finans sistemi içindeki ikincil (veya eş zamanlı) düzenleme olma ihtimali yüksek.

Bitcoin ve muhtemelen diğer kripto varlıklar, bu çok temel düzenlemeler sonrasında, küresel AML sistemine otomatik olarak entegre olacaklar.

Kişisel görüşüm merkez bankalarından ilerleyen dönemlerde Bitcoin’i altın gibi rezerv olarak tutmaya başlayacakları yönünde açıklamalar gelmesi. Belki de kapalı kapılar ardından bu süreç çoktan başlamıştır.

Token tabanlı teknolojiler ise SEC ve benzeri yapıların düzenlemelerine tabi olarak varlıklarını sürdürecekler. Bu gelişmeler içinde merkeziyetsiz finans (Decentralized Finance – DeFi) uygulamalarının akıbetleri acaba ne olacak? DeFi açısından en büyük altyapıyı sağlayan Ethereum blokzinciri ağının, bu işin felsefesine oldukça zıt olan, yönetişim yapısı düzenlemelere karşı dik durabilecek mi? Ben pek ihtimal veremiyorum.

Elbette merdiven altına kaçan, bütünüyle anonim ve gizliliğe önem veren ağlar varlığını sürdürecek. Ancak düzenlemelere entegre sistemler üstünde yaratılan değer öylesine büyüyecek ki (kesinlikle bir yatırım tavsiyesi değil ama büyük bankaların 2021 sonunda Bitcoin için yüzbinlerce dolarlık öngörüsü boşuna olmamalı) tüketiciler merdiven altına gitmek yerine geleneksel finans sistemi içinde bu ürünleri kullanmayı tercih edecekler.

Hikâyenin Sonu

Kripto düzen süreci çoktan başladı. Bitcoin her geçen gün daha fazla geleneksel sisteme entegre olma yolunda ilerliyor. Bunlar kesinlikle kötü gelişmeler değil. Finans dünyasını hareketli ve yenilikçilik dolu günler bekliyor. Umudum o ki bu dönüşüm sadece finans dünyası ile sınırlı kalmayacak ve diğer sektörlere de uzanacak. “Yıkıcı Yenilik” yerine “Bütünselleşme” daha ağır ama etkili bir şekilde düşünce yapısını dönüştürecek ve görmeye ömrümüz yeter mi bilemiyorum ama nihayetinde, insanlık daha önce kendini yok etmez ise, blokzinciri felsefesi gerçekten insanlığın geleceğini tanımlayan ana bileşenlerden birisi olacak.

Ahmet Usta lisans eğitimin İstanbul Teknik Üniversitesi Uzay Mühendisliği programında ve yüksek lisans eğitimini Yıldız Teknik Üniversitesi MBA programında tamamlamıştır. Profesyonel iş hayatına çeşitli dergilerde yazarak başlayan Usta, kariyeri boyunca farklı kurumlarda Bilgi Teknolojileri yöneticisi olarak görev almış aynı zamanda farklı yayınlarda düzenli olarak yazarlığa devam etmiştir. Infomag, Bloomberg Business Türkiye gibi saygın dergilerde teknoloji editörlüğü yapan Usta, farklı ölçeklerde dijital ve basılı medya kanallarının kurulması ve yönetilmesi süreçlerine liderlik etmiştir. Usta, The Startup Owner’s Manual ve Identity is the New Money isimli kitapları Türkçe’ye çevirmiş, İngilizce Coopetition kavramını Türkçeye Rekaberlik karşılığı ile kazandırmıştır. Blockchain 101 kitabının eş yazarı olan Usta, FinTech İstanbul ve Blockchain Türkiye Platformlarının Genel Yayın Yönetmeni ve aynı zamanda profesyonel bir konuşmacı ve eğitmendir.