Türkiye Bankalar Birliği’nin Mart 2021 sayısında BDDK Bilgi Sistemleri Uyum Dairesi Başkanı Mustafa Aydın ve Borsa İstanbul Kıdemli Uzmanı Hakan Balkan’ın yeni nesil bankalar olarak da bilinen neobankalar üzerine bir araştırması yayımlandı. Makalenin giriş kısmını okuyucularımıza aktarıyoruz.

2008 mali krizinden bu yana, özellikle gelişmiş ülkelerde bankacılık sektörünün güven kaybına uğradığı görülmektedir. Daha düşük faiz oranları, hızlı inovasyona engel teşkil eden bir bankacılık kültürü ve müşterilerin bankacılık deneyiminde sadelik talebi, girişimci finteklerin ve şirketlerin bankacılık ürünlerinde çok büyük bir değişimi başlatmalarına neden olmuştur. (Medici, 2019, s. 14). Bu ifadeler aslında bankacılıkta son 10 yıllık küresel değişimi özetlemektedir. Bununla birlikte bu dönemde çok sayıda önemli değişime tanıklık edilmekte ve bu değişim hızlanarak devam etmektedir.

Söz konusu önemli değişimlerden biri de tamamen dijital ortamda faaliyet gösteren bankalar veya finteklerdir. İlerleyen bölümlerde tartışılacağı üzere kavramlar iç içe geçmiş hatta bilerek veya bilmeyerek birbirlerinin yerine kullanıyor olsa da, %100 dijital olan bu bankalara küresel olarak “neobank” ismi verilmektedir. Bankacılığın dijital dönüşümünün mevcut son adımı olan neobanklar aslında yine bir banka olarak parasal ve finansal sistemin yeni oyuncularıdır. Neobanklar %100 dijital olarak hizmet vermekte ve geleneksel bankacılığa bir alternatif olarak görülmektedir. Basit, hızlı ve sorunsuz çevrimiçi ve mobil hizmetlere artan talebe yanıt olarak yaklaşık 10 yıl önce pazara giren neobankların (W.UP, s. 5) geleneksel bankalara rakip olduğu da söylenmektedir.

Genelde mobil uygulama aracılığıyla cari hesapların yönetilmesi ve banka kartları hizmetleri faaliyetlerine başlayan bu bankalar hizmetlerine kısa zamanda kredi ve tasarrufları da ekleyerek ürün sayılarını artırmaktadırlar (Hopkinson, Klarova, Turcan, & Gulieva). Diğer sebeplerin ve eğilimlerin yanı sıra ve özellikle Kovid-19 (Covid-19 veya SARS-CoV-2) salgınının geliştirdiği veya değiştirdiği pratikler ve ardından mobil iletişimde 5G teknolojisinin de dünyada yayılmasıyla birlikte sadece sınırlı sayıda ülkede değil, regülatörlerin başta sermaye gereksinimi olmak üzere gerekli ve ayrı bir yaklaşım geliştirmesi halinde, birçok ülkede neobankların temellerinin kısa vadede atılmaya başlanacağını öngörmek mümkündür. Düzenleyici otoritelerinin de özellikle lisans ve bilişim teknolojisi boyutlarıyla dijital bankalara ve neobanklara ilişkin farklı ve yeni bir yaklaşım geliştirmesi beklentiler dâhilindedir.

Bu çalışmada dijital bankacılık serüveni, güncel eğilimler ve dijital bankacılık kavramları incelendikten sonra geleneksel bankalarla etkileşim açısından neobanklar ele alınmıştır. Sonrasında dünyadaki neobank örnekleri incelenmiş ve bankacılığın geleceği ve bu kapsamda neobankların potansiyeli tartışılmıştır.

“Neobank: Kavram, Gelişim ve İş Modelleri” adlı makalenin tamamına TBB Dergisi üzerinden ulaşabilirsiniz.