Yeni teknolojileri değerlendirirken hep verinin küresel ekonominin yeni sermayesi olduğunu söylüyoruz. 2022 senesinden itibaren bu görüşümüzü destekleyen mevzuatları takip ediyoruz.
AB düzenlemelerine baktığımızda;
Şubat 2022’de European Data Act inovasyonu desteklemek ve dijitalleşmede adil bir ortam yaratmak adına Komisyon tarafından sunulmuştu ve ardından Haziran 2023’de mutabakat sağlanmıştı.
2021 senesinde yayımlanan 2030 Dijital Hedefleri kapsamında Komisyon’un temel amacı gereken altyapının oluşturulması ve kamu hizmetleri alanında birlik düzeyinde işbirliği mekanizması oluşturmaktı. Data Act de bu hedefe ulaşılabilmesi adına önemli bir yapıtaşı olarak karşımıza çıkıyor.
Eylül 2023 itibariyle yürürlüğe giren Data Governance Act’i tamamlayıcı nitelikte olan Data Act ile beraber Data Governance Act’in belirlediği 14 ana faaliyet konusuna sahip şirketlerin veri kullanımları ve fayda sağlamaları açısından da önemli olduğunun altının çizilmesi gerekiyor.
Data Act’in ayrıca AB’nin standardizasyon stratejisi kapsamında veri paylaşımının ve veri işleme hizmetlerinin gelişimine yönelik önemleri de içerdiğini ifade etmek isterim. Dolayısıyla birbiriyle konuşan ve aynı amaca hizmet eden bir kurallar bütününden bahsediyoruz.
Yapay zekayla olduğu kadar nesnelerin internetiyle de ilişkili olan veri pazarlarının enerji sektöründen perakende sektörüne, FinTech’den tarım teknolojilerine pek çok sektöre fayda sağlayacağı bir gerçek.
Bu yüzden de AB düzenlemelerinin takip edilerek doğru teknolojinin şirket faaliyetlerini göz önünde bulundurarak entegre edilmesi, teknolojilerin birbiriyle ilişkisini kavrayabilen ve yatırım fırsatlarını görebilen şirketler açısından büyük bir avantaj sağlayacak…
Eylül 2025 itibariyle yürürlüğe girmesi beklenen Data Act’e ilişkin hukuki değerlendirmelerimi de ilerleyen zamanlarda paylaşacağım.