Dijital çağda kişisel veriler, hem bireyler hem de kurumlar için en kıymetli varlıklardan biri haline gelmiştir. Bu süreçte, GDPR (General Data Protection Regulation) ve KVKK (Kişisel Verilerin Korunması Kanunu), bireylerin mahremiyet haklarını korumayı hedefleyen en kapsamlı yasal düzenlemeler olarak öne çıkmaktadır.
Her iki düzenleme de temel olarak kişisel verilerin korunmasını, veri işleme faaliyetlerinin şeffaf olmasını ve bireylerin haklarının güvence altına alınmasını amaçlar. Ancak bu düzenlemeler, coğrafi kapsamları, yaptırımları ve veri işleme süreçlerindeki yaklaşımları bakımından önemli farklılıklar taşımaktadır. Gelin, GDPR ve KVKK’nın derinlemesine karşılaştırmasına ve bu düzenlemelerin iş dünyası ve bireyler üzerindeki etkilerine birlikte bakalım.
1- Kapsam
GDPR, Avrupa Birliği’nin 2018’de yürürlüğe giren genel veri koruma düzenlemesidir. Avrupa Birliği vatandaşlarının verilerinin işlendiği her yerde geçerlidir. Yani, AB vatandaşı bir kişinin verisi Türkiye’de ya da ABD’de işlense bile GDPR’a uyum gereklidir. Bu küresel etki, GDPR’ı sadece bir AB düzenlemesi olmaktan çıkararak dünya çapında bağlayıcı bir standart haline getirmiştir.
Buna karşılık, KVKK, Türkiye sınırları içinde faaliyet gösteren veri sorumluları ve işleyenlerini kapsar. KVKK’nın kapsamı, daha çok yerel düzenleme çerçevesinde sınırlı kalırken, uluslararası veri aktarımı konusunda Kurul onayı ve yeterli koruma sağlayan ülkeler listesi gibi mekanizmalarla kontrol edilir.
GDPR’ın coğrafi kapsamı sayesinde dünya çapında büyük şirketlerin uyum süreçlerini şekillendiren bir araç haline geldiği söylenebilir. Örneğin, Google ve Amazon, GDPR ihlalleri nedeniyle sırasıyla 50 milyon euro ve 746 milyon euro gibi rekor cezalar almıştır. KVKK ise sadece Türkiye pazarında faaliyet gösteren şirketleri hedef alır ve cezalar daha düşük seviyelerde kalmaktadır.
2- Denetim ve Hesap Verebilirlik: Esneklik vs. Kontrol
GDPR ve KVKK, veri işleme süreçlerinde bireylerin haklarını koruma amacı taşısa da, uygulama ve denetim mekanizmaları açısından farklı görüşler benimser.
GDPR: Risk Bazlı Esneklik
GDPR, şirketlerin veri işleme faaliyetlerinde risk bazlı bir yaklaşımı esas alır. Bu sistem, şirketlerin işledikleri verilerin niteliği ve işleme süreçlerinin risk seviyesine göre önlemler almasına olanak tanır. GDPR’ın Standart Sözleşme Maddeleri (SCC) gibi araçları, özellikle uluslararası veri aktarımında esnek ve uygulanabilir çözümler sunar. Bu durum, GDPR’ı uluslararası şirketler için daha erişilebilir kılar.
KVKK: Katı Merkezi Kontrol
KVKK, veri işleme süreçlerinde daha sıkı ve merkezi bir kontrol anlayışı benimser. Veri sorumlularının açık rıza ve teknik-idari önlemler gibi gereklilikleri eksiksiz yerine getirmesi beklenir. Ayrıca, KVKK’ya göre ihlallerin ve veri işleme faaliyetlerinin denetimi tamamen Kişisel Verileri Koruma Kurulu’nun (KVKK Kurulu) sorumluluğundadır. KVKK: Toplamda 44.322 ihbar ve şikayet başvurusu alınmış ve bunların 42.714’ü sonuçlandırılmış. Bu, %96’lık bir çözüm oranını ifade ediyor.
GDPR: Avrupa’da bireylerden gelen erişim, silme ve düzeltme talepleri, tüm şikayet başvurularının %60’ını oluşturuyor. GDPR kapsamında, bireysel taleplerin sonuçlandırılma oranı ülkeden ülkeye değişiklik göstermekle birlikte %85 ile %95 arasında.
Denetim Sürecine İlişkin İstatistikler:
KVKK: Toplamda 1530 veri ihlali bildirimi yapılmış, bunların 346’sı Kurumun web sitesinde ilan edilmiş. Bu, ihlallerin yaklaşık %22’sinin kamuya açıklandığını gösteriyor.
GDPR: Veri ihlali bildirimleri, 2023 itibarıyla 200.000’i aşmıştır. GDPR, ihlallerin %90’ının denetim otoritelerine raporlanmasını zorunlu kılarken, kamuya açıklama oranı %30 civarında.
3- İhlal Yönetimi: Hızlı Müdahale mi Merkezi Denetim mi?
GDPR, veri ihlallerine hızlı müdahaleyi teşvik eden bir düzenleme sunar. Veri sorumluları, ihlal tespit edildikten sonra 72 saat içinde denetim otoritelerine bildirimde bulunmak zorundadır. Bu süre içinde ihlalin boyutları, potansiyel etkileri ve alınan önlemler ayrıntılı bir şekilde raporlanır.
KVKK, ihlallerde daha muğlak bir zamanlama ifadesi olan “gecikmeksizin” bildirim yapılmasını şart koşar. Ancak Kurul’un denetim ve müdahale yetkisi, KVKK’nın ihlallerde merkezi kontrolü sağlamasına olanak tanır. Bu durum, özellikle bireysel şikayetlere dayalı cezaların ön planda olduğu bir yapıyı destekler.
Veri İhlali Bildirimleri: Bir Ölçek ve Şeffaflık Farkı
GDPR kapsamında, yürürlüğe girdiği tarihten bu yana 200.000’den fazla ihlal bildirimi yapılmıştır. Bu rakam, düzenlemenin küresel etkisinin ne denli büyük olduğunu ve AB genelinde şirketlerin düzenlemeye uyum sağlamakta yaşadığı zorlukları açıkça ortaya koymaktadır. GDPR’ın, ihlallerin denetim otoritelerine 72 saat içinde bildirilmesi zorunluluğu, bu yüksek sayıların temel nedenlerinden biridir. Şirketlerin bildirim yükümlülüğüne bu kadar sıkı bağlı kalması, aynı zamanda GDPR’ın şeffaflık ilkesini ne derece etkin bir şekilde uyguladığını göstermektedir.
KVKK’da ise 2023 yılında toplam 9.396 ihlal bildirimi yapılmıştır. Bu, GDPR ile kıyaslandığında oldukça düşük bir rakamdır. Ancak bu durum, Türkiye’de veri ihlallerinin daha az yaşandığını değil, KVKK’nın denetim süreçlerinde daha sınırlı bir kapsama sahip olduğunu ve şirketlerin ihlal bildirimlerinde daha temkinli hareket ettiğini gösterebilir. Ayrıca, Türkiye’de veri koruma bilincinin Avrupa’ya kıyasla daha yeni bir kavram olması, bildirim sayılarındaki bu farkın diğer bir açıklaması olabilir.
İhlal Konularının ve Şikayetlerin Genel Görünümü
Aşağıda, bu iki yasal düzenlemenin veri ihlalleri ve şikayet konuları açısından nasıl farklılaştığını ve örtüştüğünü analiz ediyoruz.
GDPR: Para Cezalarına Dayalı Yaptırımlar
GDPR’nin ihlal istatistikleri, veri koruma kurallarını çiğneyen kurumlara yönelik ciddi para cezalarını vurgular. Grafikte görüldüğü üzere, en yüksek ceza miktarları, yetersiz yasal dayanakla veri işleme (2,694,866 EUR) ve genel veri işleme ilkelerine uyumsuzluk (3,707,379 EUR) gibi ihlallerde uygulanıyor. Bu, GDPR’nin verilerin işlenmesi için açık, meşru ve yasal dayanakları zorunlu kıldığını gösteriyor. Veri koruma düzenlemeleriyle işbirliğinin yetersizliği veya veri ihlali bildirimlerinin gecikmesi gibi durumlar da cezalandırılıyor, ancak bu ihlallerin ceza miktarları nispeten daha düşük.
Dikkat Çekici Noktalar: GDPR, sadece yasal dayanak eksikliklerini değil, aynı zamanda denetleyici otoritelerle işbirliği yapmama gibi prosedürel ihlalleri de ciddi şekilde ele alıyor. Bu durum, GDPR’nin yalnızca veri sahiplerinin haklarını değil, aynı zamanda düzenleyici mekanizmalarla etkileşimi de kapsayan kapsamlı bir yaklaşımı benimsediğini gösteriyor.
KVKK: Şikayet Başvurularına Dayalı Mekanizma
KVKK’nın ihlal konuları ise başvuru sayıları üzerinden sınıflandırılmıştır. Tabloda görüldüğü gibi, en fazla şikayet konusu, kişisel verilerin hukuka aykırı olarak işlenmesi (4,999 başvuru) ve izinsiz SMS/arama (2,206 başvuru) gibi durumlar. Bu, KVKK’nın veri işleme süreçlerinde hukuki uygunluğun sağlanmasına büyük önem verdiğini gösteriyor. Ayrıca, verilerin silinmemesi veya anonim hale getirilmemesi (319 başvuru) gibi ihlaller de dikkat çekici sayıda şikayet alıyor.
Dikkat Çekici Noktalar: KVKK, vatandaşlardan gelen ihbar ve şikayetlere dayalı bir yaptırım mekanizması işletiyor. Özellikle ticari faaliyetlerde, izinsiz iletişim (SMS/arama) gibi konular vatandaşlar tarafından sıklıkla şikayet ediliyor. Bu durum, Türkiye’de veri koruma bilincinin genellikle günlük hayatta karşılaşılan rahatsız edici uygulamalar (örneğin izinsiz reklam) üzerinden şekillendiğini gösteriyor.
Denetimlerde Tespit Edilen Uyumsuzluklar: Şirketler Nerede Takılıyor?
GDPR kapsamında yapılan denetimlerde, şirketlerin %40’ının tam uyum sağlamada sorun yaşadığı belirtilmiştir. Bu sorunlar genellikle veri sorumluluğu politikaları, veri işleme süreçlerinin dokümantasyonu ve ihlal bildirim prosedürlerinde yoğunlaşmaktadır. Avrupa’da, özellikle küçük ve orta ölçekli işletmelerin (KOBİ) GDPR’a uyum sağlamakta zorlandığı ve bu nedenle cezai yaptırımlarla karşı karşıya kaldığı bilinmektedir.
KVKK denetimlerinde ise şirketlerin %60’ı teknik tedbir eksikliği nedeniyle cezalar almıştır. Bu, Türkiye’de şirketlerin özellikle teknik altyapılarını güçlendirme konusunda ciddi bir eksiklik yaşadığını göstermektedir. Örneğin, KVKK kapsamında şirketlerin veri güvenliği için şifreleme, erişim kontrolü ve sızma testi gibi teknik önlemleri uygulaması zorunlu olmasına rağmen, bu gerekliliklerin genellikle göz ardı edildiği görülmektedir. Türkiye’deki şirketlerin bu alandaki eksikliklerini gidermesi, KVKK uyum sürecinde atılması gereken en önemli adımlardan biridir.
Hukuki Görüş Sayısı :
KVKK: 2024 itibarıyla Kurum, veri koruma konularında 1167 hukuki görüş vermiştir. Bu, veri sorumlularının uyum süreçlerinde KVKK’nın aktif bir rol oynadığını gösterir.
GDPR: Avrupa Veri Koruma Kurulu (EDPB), yıllık raporlarında ortalama 500’den fazla hukuki görüş yayımlamakta, ayrıca ülkeler bazında yerel otoritelerin rehberlik faaliyetleri de dahil edilmektedir.
4- Yaptırımlar: Caydırıcı Cezalar ve Şikayet Mekanizması
GDPR: Caydırıcılığın Küresel Ölçekteki Gücü
GDPR, küresel ölçekte en güçlü yaptırım mekanizmalarından birine sahiptir. Bunun en çarpıcı örneklerinden biri, Amazon’a kesilen 746 milyon euro’luk cezadır. Bu ceza, şirketin kullanıcıların verilerini işleme konusunda açık rıza ilkesine uymadığı gerekçesiyle verilmiştir. Aynı şekilde, Google’ın 50 milyon euro ceza alması, GDPR’ın büyük teknoloji şirketlerine karşı ne kadar kararlı bir duruş sergilediğini göstermektedir.
Bu devasa cezalar, GDPR’ın caydırıcılık ilkesini küresel çapta etkin bir şekilde uyguladığını ortaya koymaktadır. Bu sadece ekonomik bir yaptırım değil, aynı zamanda veri koruma politikalarına uyum sağlamayan şirketlerin itibar kaybı yaşamasına neden olan bir süreçtir. Amazon ve Google gibi şirketlerin cezalandırılması, diğer büyük oyunculara da açık bir mesaj niteliğindedir: Kişisel verilerin kötüye kullanımı, ağır ekonomik sonuçlar doğurabilir.
KVKK: Daha Yerel ve Mütevazı Bir Yaptırım Yaklaşımı
KVKK’nın yaptırımları ise GDPR ile kıyaslandığında oldukça mütevazı kalmaktadır. Örneğin, Meta ve WhatsApp’a kesilen toplam 2,65 milyon TL ceza, KVKK’nın büyük teknoloji şirketlerine karşı dahi oldukça sınırlı bir yaptırım gücüne sahip olduğunu göstermektedir. Bu ceza, Meta’nın Türkiye’deki kullanıcıların açık rızası olmadan verilerini paylaşması ve işleme faaliyetlerindeki eksiklikler nedeniyle verilmiştir.
Bu durum, KVKK’nın henüz GDPR’ın küresel etkisine ulaşmaktan uzak olduğunu gösteriyor. Ancak cezaların düşük seviyede olması, KVKK’nın veri koruma kültürünü oluşturmada daha temkinli bir yaklaşım benimsediğini de ortaya koyabilir. Türkiye’de veri koruma mevzuatının henüz gelişmekte olduğu düşünüldüğünde, KVKK’nın odak noktasının daha çok şirketleri uyum süreçlerine teşvik etmek olduğu söylenebilir.
Cezaların Ekonomik ve Stratejik Etkisi
GDPR’ın cezalarının büyüklüğü, şirketlerin yıllık gelirleriyle bağlantılı bir hesaplama sistemine dayanır. Örneğin, bir ihlal durumunda şirketin küresel cirosunun %4’üne kadar ceza kesilebilir. Amazon’a uygulanan 746 milyon euro’luk ceza, bu sistemin bir sonucudur. Bu yaklaşım, sadece büyük şirketlere değil, orta ölçekli işletmelere de önemli bir uyarıdır: Kişisel verileri korumak sadece bir yasal yükümlülük değil, aynı zamanda şirketlerin ekonomik geleceğini güvence altına alır.
KVKK’da ise cezaların sabit bir üst sınırı bulunur ve bu sınır genellikle milyon TL seviyesindedir. Örneğin, Meta ve WhatsApp’a uygulanan 2,65 milyon TL ceza, bu limitlerin bir yansımasıdır. Bu durum, KVKK’nın ekonomik caydırıcılığının daha sınırlı olduğunu göstermektedir. Ancak bu cezalar, Türkiye’deki şirketlerin veri koruma gerekliliklerini daha ciddiye almasına yönelik bir ilk adım olarak değerlendirilebilir.
5- Uluslararası Veri Transferi: SCC ve Yeterli Koruma
GDPR, uluslararası veri transferlerinde Standart Sözleşme Maddeleri (Standard Contractual Clauses – SCC) gibi araçlarla şirketlerin uyum sağlamasını kolaylaştırır. SCC’ler, Avrupa Komisyonu tarafından onaylanmış sözleşme şablonlarıdır ve veri sorumluları ile veri işleyenler arasında, veri aktarımı sırasında uygun güvenlik standartlarının korunmasını sağlar.
SCC’lerin Temel Özellikleri:
- Kapsam: SCC’ler, AB’den AB dışındaki ülkelerle veri transferini düzenlemek için kullanılır.
- Esneklik: Schrems II kararı sonrası SCC’lere ek güvenlik değerlendirmeleri ve teknik önlemler getirilmiş olsa da, SCC’ler hala şirketlerin uluslararası veri transferinde en yaygın kullandığı yöntemlerden biridir.
- Kullanım Oranı: 2023 itibarıyla, GDPR uyumlu veri transferlerinin yaklaşık %85’i SCC’ler aracılığıyla gerçekleştirilmiştir.
Schrems II Kararı ve SCC’lere Etkisi:
Avrupa Adalet Divanı’nın Schrems II kararı (2020), SCC’lerin kullanımını yeniden şekillendirmiştir. Karar, veri ihracatçılarının Aktarım yapılan ülkenin yerel yasalarını değerlendirmesini, Gerekirse ek teknik ve sözleşmesel önlemler almasını zorunlu kılmıştır.
Bu düzenlemeler, SCC’leri daha kapsamlı hale getirmiş ancak şirketlere hala esneklik sunmaya devam etmiştir.
KVKK: Standart Sözleşmelerin Rolü
KVKK, uluslararası veri transferlerinde Standart Sözleşmeler (SS) gibi araçlar sunar, ancak bu araçların kullanımı ve kapsamı GDPR’a kıyasla daha sınırlıdır. KVKK kapsamında yurt dışına veri aktarımı şu koşullarda mümkündür:
- Yeterli Koruma Sağlayan Ülkeler Listesi: Verinin aktarılacağı ülke, KVKK Kurulu tarafından yeterli koruma sağladığı onaylanmış ülkeler arasında yer almalıdır.
- Açık Rıza: Yeterli koruma sağlamayan ülkelere veri aktarımı için istisnai durumlarda bireyin açık rızası alınmalıdır.
- Standart Sözleşme Onayı: KVKK Kurulu tarafından onaylanmış Standart Sözleşmeler kullanılarak veri aktarımı yapılabilir.

KVKK’da Standart Sözleşmelerin Uygulama Alanı:
Sınırlı Ama Kritik Bir Rol
Standart Sözleşmeler, yalnızca yeterli koruma sağlamayan ülkelere veri aktarımında kullanılabilir. Bu durum, sözleşmelerin doğrudan uluslararası veri transferi süreçlerine entegre edilebileceği esnek bir yapı sunmaktan uzak olduğunu gösterir. Örneğin, Avrupa Birliği dışındaki bazı ülkelerde GDPR’ın SCC’leri ile benzer şekilde veri transferi yapılabilirken, KVKK’nın Standart Sözleşmeleri için bu süreç daha dar bir çerçevede işler. Yeterli koruma sağlayan ülkeler listesi, Türkiye’de henüz oldukça kısıtlı olduğu için Standart Sözleşmelerin önemi daha da artmaktadır.
Onay Süreci: Katı Denetim ve Bireysel İnceleme
KVKK, Standart Sözleşmeleri otomatik bir mekanizma olarak değil, Kurul tarafından tek tek onaylanan belgeler olarak ele alır. Bu, her bir veri transferi için sözleşmelerin detaylı bir inceleme sürecinden geçmesini gerektirir. Böyle bir süreç, şirketlerin uluslararası veri aktarımı sırasında hız ve operasyonel esneklik kaybetmesine yol açabilir. Özellikle, çok uluslu şirketler için bu durum, hem zaman hem de uyum maliyetlerini artıran bir zorluktur.
Güncel Durum: Sınırlı Uygulama
10 Ekim 2024 itibarıyla, KVKK Kurumu’na toplam 717 Standart Sözleşme bildirimi yapılmış ancak bunlardan yalnızca 10 taahhütnameye onay verilmiştir. Bu istatistik, Standart Sözleşmelerin uygulama alanının ne kadar dar olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Kurumun sözleşmeleri sıkı bir denetimden geçirme eğilimi, her ne kadar veri güvenliğini ön planda tutsa da, şirketler açısından ciddi bir operasyonel yük oluşturmaktadır.
Sınırlamalar:
KVKK’nın Standart Sözleşmeleri, GDPR’ın SCC’lerine kıyasla daha dar bir kapsamda uygulanır ve her transfer öncesinde Kurul onayı gerektirdiği için şirketler açısından daha az esneklik sunar. Özellikle Türkiye’de faaliyet gösteren küresel şirketler, bu onay süreci nedeniyle operasyonel gecikmeler ve uyum zorlukları yaşamaktadır.
Sonuç: İki Düzenleme, Bir Misyon
GDPR ve KVKK, iki farklı dünya düzenlemesi olarak karşımıza çıksa da ortak bir misyonu paylaşır: dijital çağda bireylerin mahremiyetini ve haklarını güvence altına almak. Ancak bu düzenlemeler, farklı yaklaşımları ve etkileriyle kendine özgü birer yapı sergiler.
GDPR, küresel etkisiyle yalnızca Avrupa Birliği sınırlarını değil, dünyanın dört bir yanındaki veri işleme faaliyetlerini kapsayan şeffaf ve esnek bir çerçeve sunar. Uluslararası uyumun anahtarı olarak konumlanan GDPR, şirketlere hem geniş bir sorumluluk hem de rekabet avantajı sunar. Bu düzenleme, yalnızca yasal bir zorunluluk değil, aynı zamanda uluslararası arenada güven ve itibar kazanmanın bir aracı olarak değerlendirilmelidir.
Öte yandan, KVKK, Türkiye sınırları içinde bireylerin mahremiyetini korumaya odaklanan disiplinli ve merkezi bir düzenleme yapısıyla yerel bir savunma hattı oluşturur. KVKK, bireylerin temel haklarını güvence altına alarak Türkiye’de veri koruma kültürünü inşa etmeyi amaçlar. Bu, yerel ölçekte şirketlere sorumluluk yüklerken, aynı zamanda veri güvenliği bilincinin gelişmesine yönelik bir eğitim sürecini de teşvik eder.
GDPR ve KVKK, dijital çağın hızla gelişen veri ekonomisinde, mahremiyetin korunmasını temel bir insan hakkı olarak tanımlar. Şirketler için bu düzenlemelere uyum sağlamak, yalnızca hukuki bir gereklilik değil, aynı zamanda tüketici güvenini kazanmanın ve rekabet avantajı yaratmanın bir yolu haline gelmiştir.
Veri koruma, dijital çağda yalnızca bireyler için bir hak değil, şirketler için de başarıya giden yolun temel taşıdır. Bu düzenlemeler, hem bireyler hem de şirketler için yeni bir veri yönetim paradigmasının öncüsü olma niteliği taşır. Uyum sağlamak, yalnızca kurallara uymak değil, geleceği güvence altına almak anlamına gelir.
KAYNAKÇA
- General Data Protection Regulation (GDPR) (EU) 2016/679. European Parliament and Council, 27 April 2016.
- Kişisel Verilerin Korunması Kanunu, 6698 Sayılı Kanun, 7 Nisan 2016.
- European Data Protection Board (EDPB) Reports, GDPR Enforcement Tracker.
- Kişisel Verileri Koruma Kurumu (KVKK) 2023 Faaliyet Raporu ve Karar Özetleri.
- Court of Justice of the European Union, Case C-311/18, Data Protection Commissioner v. Facebook Ireland Ltd and Maximillian Schrems, 16 July 2020.
- CNIL (Commission Nationale de l’Informatique et des Libertés) Decision, Amazon Europe Core, 2021.
- Veritas Privacy Insights, GDPR vs. KVKK: Global and Local Data Protection Frameworks.
- Kişisel Verileri Koruma Kurumu 2023 İstatistikleri, KVKK İhlal Bildirimleri ve Şikayetler.
- European Commission, Standard Contractual Clauses, Updates as of June 2021.
- Deloitte Insights, Privacy in the Digital Age: GDPR and KVKK Compliance Strategies, 2023.
Konuk Yazar: Arzu Galandarlı
Bu makalede yer alan görüş ve ifadeler tamamen yazarın kendisine aittir. FinTech İstanbul, bu görüş ve ifadelerden doğrudan veya dolaylı olarak sorumlu tutulamaz.



