Yönetici Özeti
- RWA tokenizasyon pazarı, 2022’de 6 milyar dolardan 2025’in ilk on ayı içinde 35 milyar dolara çıkarak yüzde 400’ü aşan büyüme gösterdi.
- 2034’e kadar tokenizasyon pazar büyüklüğünün 30 trilyon dolara ulaşması bekleniyor.
- Kurumsal portföylerin yüzde 4–6’sı önümüzdeki dönemde tokenize olacak.
- Ana riskler: yeniden merkezileşme ve zincir üstü sistemlerde risk transferi.
- Kazananlar, dönüşümü erken sahiplenen ve stratejik konum alan kurumlar olacak.
- Giriş: Akıllı Varlıklar Çağı
Finansal değerin evrimi, yüzyıllardır fiziksel metallerden dijital kodlara doğru kesintisiz bir yol izliyor. Bugün, bu yolun en yeni aşamasına tanıklık ediyoruz: varlıkların tokenizasyonu. Tokenizasyon artık teknik bir yenilik değil; mülkiyet, güven ve değer transferinin altyapısını yeniden tanımlayan bir paradigma haline geldi. Bu yeni altyapının yapı taşı, yazılım kadar stratejidir.
- Trend: Tokenizasyonun yükselişi
Tokenizasyon, finansın ara sokaklarından çıkıp merkezine yerleşiyor. 2022’de 6 milyar dolar düzeyinde olan Gerçek Dünya Varlıkları (RWA) tokenizasyon pazarı, 2025 içerisinde 35 milyar dolara ulaşarak yüzde 400’ü aşan bir büyüme kaydetti. Tahminler bu rakamın 2034’e kadar 30 trilyon dolara kadar genişleyebileceğini gösteriyor.
Bu büyüme yalnızca bireysel yatırımcı ilgisiyle açıklanamaz. Kurumsal stratejiler yön değiştiriyor. BlackRock CEO’su Larry Fink, “Her finansal varlık tokenleştirilecek. Bu artık bir ‘eğer’ değil, bir ‘ne zaman’ meselesi. Ve o zaman şimdi.” diyerek sürecin kaçınılmazlığını dile getiriyor. JPMorgan da tokenizasyonun finansal altyapıya nasıl entegre edileceğini kanıtladı: JPM Coin aracılığıyla zincir üstü para transferleri ve menkul kıymet uzlaştırmaları günlük operasyonlara dahil edilmiş durumda.
Bu eğilim, tokenizasyonun artık bir teknoloji argümanı değil, ekonomik stratejinin ana ekseni olduğunu gösteriyor.
- Risk: Gücün Merkezileşmesi ve Risklerin Dönüşümü
Tokenizasyonun kazandırdığı verimlilik, hız ve şeffaflık, beraberinde yeni sorular getiriyor.
Birincisi, gücün merkeziyetleşmesi. Mevcut altyapıların büyük kısmı özel (permissioned) ağlarda işliyor. Bu durum, sistemin kontrollerinin yeniden az sayıda kurumda toplanması anlamına gelebiliyor. Yenilik, bu haliyle kapsayıcılıktan çok sofistike bir kontrol mekanizması riski taşıyor.
İkincisi, risklerin doğasının değişimi. Avrupa Merkez Bankası Başkanı Christine Lagarde’ın uyardığı gibi, “Teknoloji riskleri ortadan kaldırmaz; onları yeniden biçimlendirir.” Likidite, piyasa, kredi ve operasyonel riskler kaybolmuyor; zincir üstü varlık sistemine taşınıyor. Bu, regülatörler için yeni bir denge arayışı anlamına geliyor. Smart contract hataları, oracle güvenliği ve zincir dışı veri bağımlılığı da risk matrisini genişletiyor.
Sıralanan riskler, tokenizasyonun olgunlaşmaya başladığının ve artık düzenleme, yönetişim ve şeffaflık boyutunda yeni standartlar gerektirdiğinin göstergesi.
- Yön: Doğru konum Alanlar Kazanacak
Artık temel soru “Tokenizasyon olacak mı?” değil, “Bu yeni düzende kim nerede konumlanacak?” sorusudur. EY’nin 2024 raporuna göre, küresel kurumsal portföylerin yüzde 4 ila 6’sını kısa vadede tokenize edilmesi bekleniyor. Bu, sadece finansal ürünlerin değil, işletme modellerinin de yeniden tasarlanacağı anlamına geliyor.
JPMorgan, BlackRock, UBS ve Franklin Templeton gibi kuruluşlar, ödemelerden fon yönetimine kadar farklı hatlarda tokenizasyon tabanlı altyapılar kuruyor. Bu dönemi yönlendirenler artık teknoloji geliştiriciler değil, stratejiyi finansal yapıyla harmanlayabilen kurumlar olacak.
Yeni finansal düzen, bir teknoloji dalgasından fazlası: ekonomik gücün, likiditenin ve mülkiyetin yeniden tanımlandığı dönüm noktasıdır. Her çağda olduğu gibi, kazananlar değişimi izleyenler değil; onu erken tasarlayanlar olacaktır.
Sonraki Bölüm: Kanun ve Düzenlemeler Engel mi, Avantaj mı?
Serinin bu ilk yazısında tokenizasyonun eğilimleri, riskleri ve yönünü ele aldık. Bundan sonraki bölüm, bu mimarinin en kritik halkasına, yani regülasyona odaklanacak.
Ana soru şu: Regülasyon, yeni ekonominin önünde bir engel mi, yoksa sürdürülebilir büyümenin rekabet avantajı mı?
Bir sonraki yazıda görüşmek üzere.
Konuk Yazar: Engin Çağlar
Danışman Old School GmbH
Kurucu Context Elite Project
Zug-Switzerland

![The Fintech Effect 2025 Raporu yayımlandı [Sektör uzmanı değerlendirmesi ve indirme linki ile]](https://fintechistanbul.org/wp-content/uploads/2025/11/Ekran-Resmi-2025-11-18-23.23.46-324x160.png)
