Global ödeme ağı ve teknoloji şirketi Mastercard, 2025’te ödemeler dünyasını etkileyecek 10 trendi açıkladı.
Aralık ayının son günlerinde bir sonraki yıla dair beklentiler ve en trend konulara dair tahminler paylaşılır. Bu kapsamda merakla beklenen Mastercard tahminleri geldi. Global ödeme ağı ve teknoloji şirketi, 2025’te ödemeler dünyasını etkileyecek 10 trendi açıkladı.
Trendlere geçmeden önce Mastercard’ın 5 sene sonrasına ilişkin de tahminler paylaştığını belirtelim. Buna göre 2030’a kadar tüketicilerin, online işlem yapmak için fiziksel kart kullanmasına gerek kalmayacak. Ayrıca şifre veya tek seferlik kod girmek de nesli tükenen bilgi güvenliği prensipleri arasına katılacak…
Şimdi gelin, Mastercard’ın 2025 yılı için öngördüğü trendlere yakından bakalım.
- Yapay zeka dolandırıcılarının yapay zeka tarafından alt edilmesi gerekecek
Yapay zeka oldukça revaçta. Ancak sadece inovasyon ve iş akışlarına hız kazandırma boyutları açısından değil. Zira siber tehditler de yapay zeka ile yeniden şekilleniyor. Mastercard, 2025’te yapay zeka kullanan dolandırıcıların yapay zeka tarafından alt edilmesinin gerekeceğinin altını çiziyor. Buna göre siber suçlular, para veya veri çalmak için deepfake videoları ve kişiselleştirilmiş kimlik avı mesajları üretmek için üretken yapay zekadan yararlanıyor. Bununla birlikte 2025’te, bu tehdit dolu ve nispeten yeni silahların finansal hizmetler sektörü tarafından yaygın bir güvenlik aracı olarak da kullanıldığını göreceğiz.
- Küçük işletmelerin daha fazla sayıda araç ve hizmete entegre olacak
Çevrimiçi bir varlığın ötesinde, küçük işletmeler daha önce erişilemeyen dijital araçlara ve hizmetlere erişmeli. 2025’te küçük işletmeler ihtiyaçlarına göre uyarlanmış merkezi platformlardan yararlanarak, daha yoğun şekilde yönetim görevlerini otomatikleştirebilecek ve karar verme sürecine rehberlik edecek veriye dayalı içgörülerle kişiselleştirilmiş pazarlama/sadakat kampanyaları oluşturabilecek.
- Dijital cüzdanlar kartlara bağlanacak
2025’te kart sahipleri, kredi veya banka kartlarını yerel bir dijital cüzdana bağlayabilecek. Bu yükselmesi beklenen trend ile ön ödemeli bir hesap oluşturmaya veya para yüklemeye gerek kalmadan kolaylıkla alışveriş yapılabilecek.
- Geçiş anahtarları ivme kazanacak
Geçiş anahtarı (key) bir sistem, cihaz veya yazılımın güvenliğini sağlamak amacıyla kullanılan şifreleme süreçlerinde kritik bileşenlerden. Bu noktada Mastercard tarafından “çoğunlukla kullanıcıların biyometrisi tarafından desteklenen parolasız kimlik doğrulama” olarak tanımlanan geçiş anahtarları, 2025’te güvenilir kimliklere destek vererek genellikle paylaşıldığı sağlık hizmetleri, eğitim ve kamu hizmetlerindeki deneyimleri şaşırtıcı ölçekte hızlandıracak.
- İşletmeler sanal kartların yararlarını fark edecek
2025’te sanal kartlar, kurumsal ödemeler dünyasında daha sık görülecek. Bu mevcut veriler baz alındığında beklenen bir gelişmeydi.
- Temassız ödemeler daha da artacak
Mastercard ağındaki her 3 satın alma işleminin ‘2’den fazlası’ artık temassız ödeme ile gerçekleşiyor. Temassız işlemleri daha da fazla göreceğiz. Ayrıca herhangi bir cihazı ödeme kabul terminaline dönüştüren Tap on Phone teknolojisi, işletmeler için ödeme alma işlemlerini kolaylaştırmaya devam edecek.
- Gerçek zamanlı sınır ötesi ödemeler daha sorunsuz hale gelecek
Gerçek zamanlı ödemeler tüketicilere alternatifler sunarken 2025’te sınır ötesi ödemeler daha sorunsuz hale gelecek.
- Siloların sonu
Finans kurumları, şirketler, hükümetler ve fintech’ler teknolojileri bünyesine katıyor, verimliliği artırıyor, değeri ortaya çıkarıyor ve deneyimleri geliştiriyor. Bu trendin devam etmesi bekleniyor.
- Blockchain teknolojisi hızı, güvenliği ve verimliliği artıracak
Blockchain ve dijital varlıklar, teknolojinin küresel finans ve ticaret sistemlerini geliştirmek için dönüştürücü bir potansiyele sahip olduğunu kanıtladı. 2025’te de bu ivmenin devam etmesi ve blockchain teknolojisinin daha fazla öne çıkması bekleniyor.
- 2030 yılına kadar fiziksel kartlar ortadan kalkacak
2030’da tüketicilerin, online işlem yapmak için fiziksel kart kullanmasına gerek kalmayacak. Bu noktada tokenizasyon teknolojisi de kişisel verilerin paylaşılmasına gerek kalmadan tüketicilerin, alışveriş alışkanlıklarını ve tercihlerini dijital platformlardaki perakendecilerle paylaşmalarını sağlayabilir. Tüketiciler, bu sayede online dünyada daha alakalı tekliflere ve indirimlere ulaşabilir.
Gelecek, alışverişler ve ödemeler söz konusu olduğunda çok daha konforlu deneyimlere göz kırpıyor…