Ülkemizin sayılı FinTech şirketleri arasında yer alan Finartz’ın kurulsam proje yöneticisi Canku Kılıç, Finartz’ın Medium hesabı için son dönemin en çok tartışılan konularından birisini kaleme aldı. İşte o makale;

Lale ve Dotcom Balonları… Peki ya Kripto Paralar?

Kripto paralar ve Blokchain teknolojisi ile biraz ilgileniyorsanız 2017 yılının sonuna doğru gerçekleşen kripto paralardaki fiyat artışlarını ve sonrasında hala devam eden ciddi düşüşü hatırlarsınız. Bu dönemde lale balonu ve dotcom balonu örnekleri sık olarak kripto paraların durumuna benzetildi ve dijital paraların da benzer bir süreçten geçeceği konuşuldu. Kripto paralar ve Blokchain teknolojisine ilgi duyan birisi olarak ben de bunu merak ediyorum. Kripto paralar bir balon mu? Bence iki benzer durum balon olsalar bile aynı kefeye koyulmamalı; çünkü arada ciddi farklılıklar olabilir. Bu yazımda tarihteki Lale ve dotcom balonlarıyla, kripto paraların günümüzde bulunduğu durumu karşılaştırmaya çalıştım. Ulaştığım sonuç evet balondur ya da hayır değildir gibi olmayacak. Yaptığım araştırmalarla kendi düşüncelerimi birleştirerek konuyu analiz etmeye çalıştım aslında. İlk kısımlar dotcom ve lale balonlarıyla ilgili tarihsel bilgileri içeriyor, eğer sabredip okumaya devam ederseniz kendi gözlemlerim ve fikirlerimle harmanladığım son bölümlerin daha eğlenceli olacağına garanti verebilirim. 🙂

Finansal Balon

O zaman finansal ‘balon’ kavramıyla başlayalım. Varlık fiyatlarına verilen değerin o varlığın gerçek değerini aşmasıyla ‘balon’ dediğimiz kavram oluşuyor. Aslında bunu bir döngü gibi de düşünebilirsiniz. Önce ortaya yeni bir ürün çıkıyor, daha sonra bu ürüne oluşan ilgiyle birlikte insanlardaki heyecan ve ürünün fiyatının artacağına olan inanç da giderek artıyor. Treni kaçırmak istemeyen her yatırımcı yüksek fiyatlara aldırış etmeden almaya devam ediyor ta ki insanlar fiyatların ürünün fiyatının gerçek değerinin daha üzerinde olduğunu fark edene kadar. Tarihte balonlaşan ve patlayan birçok market olmuş bunların en çok bilinenleri lale balonu ve dotcom balonu.

Lale Balonu (1630’lar)

Lale Balonu 1634–1637 yılları arasında Hollanda’da oluşmuş. Fiyatların en pahalı olduğu dönemde marketin toplam değeri tam olarak bilinmiyor ama elinizde bir lale soğanı varsa bununla o dönemdeki lüks bir evi alabiliyormuşsunuz. Çılgınca değil mi? Olay şöyle gelişmiş; 1593 yılında lale soğanları Türkiye’den Hollanda’ya getirilmiş. Daha önce görülmemiş olan bu çiçek ülkede çok rağbete uğrayınca fiyatları yükselmiş. Daha sonra laleleri etkileyen mozaik virüsü, laleleri yok etmemiş ama taç yaprakları üzerinde alevi andıran desenler oluşturmuş ve bu desenler insanların hoşuna gitmiş. Lalelerin üzerinde çok farklı desenler oluşunca zaten nadir bulunan bu çiçeğin daha da nadir bulunan farklı çeşitleri oluşmaya başlamış. Sonuç olarak zaten pahalı olan lale soğanları virüsün oluşturduğu desenleri insanların beğenmesine göre çok daha pahalılaşmaya başlamış. Halk da dahil olmak üzere herkes lale işine girmeye başlamış ve inançları bu marketin hiçbir zaman bitmeyeceği, hatta fiyatların artarak devam edeceği yönündeymiş. Bahçıvanlar ve çiçekçiler gibi eskiden beri lale alanlar büyüme dönemi için laleleri depolamaya başlamışlar bu da lale kıtlığını ve talebini artırmış. Sonunda fiyatlar o kadar hızlı artmaya başlamış ki bir çok Hollandalı evlerini arsalarını daha çok lale soğanı alabilmek için satmaya başlamışlar. Artışın en hızlı olduğu dönemde fiyatlar bir ay içerisinde 20 kat artış göstermiş.

Açıkça fiyatlar lale soğanının gerçek değerinin çok üzerinde bir değere ulaşınca, durumun farkına varan bazı insanlar soğanları satarak karlarını realize etmeye başlamışlar yani soğanları satmışlar. Bu domino etkisi şeklinde devam edince panik satışları artmış. İnsanlar evlerini/arazilerini bir yeşillik fiyatına sattıklarını fark ettiklerinde artık çok geç olmuş. Çöküşü engellemek için devlet devreye girince fiyatlar daha da düşmüş. Hikaye gibi anlattım ama gerçekten de hikaye gibi inanması zor. 🙂

Dotcom Balonu (1997–2001)

1990’lı yılların sonuna doğru internet tabanlı şirketlere yapılan yatırımlar Amerika’da hisse senetleri piyasalarında hızlı yükselmelere sebep oluyor. Dotcom balonu, teknoloji balonu ya da internet balonu olarak da bilinen bu sürece sebep olan şey o dönemde çokça risk sermayesi yatırımının internet start-up’larına yapılmış olması ve bu start-up’ların kısa vadede kar getirecek bir ürüne sahip olmamasıydı. Yatırımcılar ellerindeki paraları yeni kurulan internet şirketlerine gözü kapalı olarak yatırmışlar ve bunu yaparken bir gün bu şirketlerin karlı hale döneceklerini umuyorlarmış. Hatta birçok yatırımcı bu fırsatı kaçırmaktan korkuyormuş.

1990’lı yıllar birçok alanda teknolojik gelişmelerin hızlandığı bir dönemdi ama özellikle internetin ticarileşmesiyle bu alana akan sermaye çok fazla olmaya başladı. Bazı teknoloji şirketleri daha sağlıklı dengeli büyüme gösterirken özellikle 1995 yılından sonra önüne gelen bir internet şirketi kurmaya başlamış ve risk yatırımcılarından yatırım almakta hiç de zorluk çekmemişler. 1995–2000 yılları arasında balon büyümüş. Yatırımcılar sonunda ‘.com’ olan hemen her şirkete yatırım yapmaktan çekinmemişler. Bir yerlerden tanıdık geliyor mu? 🙂 Yatırımcılar bu yatırımları yaparken şirketlerin birkaç yıl sonra kar yapabileceklerine inanmışlar. İşte böyle bir çılgınlık almış başını gitmiş. Henüz satış yapmamış hatta ortada ürünü olmayan şirketler halka açılmışlar ve bazı hisse fiyatları bir gün içinde 3–4 katına çıkmış.

Amerika’nın en büyük borsası olan NASDAQ, aşağıdaki grafikten de görülebileceği gibi dotcom balonunun tepe noktasında (10 Mart 2000) 5 trilyon dolarlık market kapasitesine ulaştı. Bu neredeyse bir önceki yılın iki katı oluyor. Tepe noktasında Dell, Cisco gibi büyük şirketler yüklü miktarlarda hisse satışlarına başladılar. Bu da yatırımcılar arasında panik satışlarına yol açtı. İşte bu tarihten itibaren “balon patladı” diyebiliriz (?). 27 Eylül 2002’de toplam market değeri yaklaşık 1,2 trilyon dolara düşerek balonun patladığı noktadan günümüze kadar olan en düşük değerini gördü. Yani bir buçuk yıl içerisinde yaklaşık 4 trilyon dolarlık market değeri yok oldu diyebiliriz. Günümüzde ise NASDAQ borsasının toplam market değeri 7 trilyon dolar civarıdır.

Nasdaq Borsası Tüm Zamanlar Toplam Market Değeri Grafiği

Bu çöküşün sonunda bazı şirketlerin hisse değerleri bir daha o dönemdeki tepe noktasında sahip oldukları değere ulaşamadı ve kapandı. Bazıları ise bu değerin kat ve kat üzerine çıktılar. Bu tamamen şirketlerin performanslarına, bir değer yaratıp yaratamamalarına bağlı. Mesela dotcom balonunun en meşhur örneği olan pets.com hisse fiyatları o dönemde halka açıldığında en yüksek değer olarak 14 dolara ulaşırken çöküş sonrası 0.22 dolara düştü. Benzer bir örnek olarak webvan.com hisseleri 1999’da halka açıldığında 375 milyon dolar topladı ve hisseleri 30 dolara kadar işlem gördü. Çöküş sonrasında ise 0,06 dolara kadar düştü. Daha iyi örnekler de var. Dotcom balonu sonrasında birçok şirket yok olurken 10 Mart 2000 tarihinde 67 dolardan işlem gören amazon hisselerinin aynı değere değere ulaşması 25 Mayıs 2007 tarihini buldu. Neredeyse 7 yıl… Amazonun şuanki hisse değerleri ise 1550 dolar civarında.

Günümüz: Kripto Paralar

En başa dönelim. Ekonomide balon, bir varlığa verilen değerin o varlığın gerçek değerinin üzerine çıkmasıyla ortaya çıkıyor. Yani balon diyebilmek için o pazarın ya da ürünün gerçek değerini ölçebilmeliyiz. Sanırım zor olan bunu yapabilmek. Bunu yapamam ama bazı karşılaştırmalar yapabilirim sanırım. Bir çoğumuzun kullandığı Facebook üzerinden gidelim. Aşağıda NASDAQ borsası üzerinde Facebook hisselerinin başlangıcından günümüze kadar olan fiyat grafiği var. 26 Mart 2018 tarihinde hisselerin değeri yaklaşık 160 dolar olarak işlem görmüş. Toplam market değeri ise 464 milyar dolar değerinde.

NASDAQ Facebook Hisse Fiyatları Değişim Grafiği

Aşağıdaki grafik ise tüm kripto para/tokenların 2015 yılından günümüze toplam market değerindeki değişimi gösteriyor. 8 Ocak 2018 tarihinde piyasa değeri en yüksek olan 828 milyar dolara ulaştı. Bugün yani 27 Mart 2018’de ise toplam market değeri 300 milyar dolar civarında. Grafik ne kadar da 2010 yılındaki Dotcom balonu grafiğine benziyor değil mi? Birkaç ay içerisinde milyarlarca dolarlık değer yok olmuş. 500 milyar dolar civarı.

Coinmarketcap.com Kripto Paralar Toplam Market Değeri Grafiği (2015–2018)

Varmak istediğim nokta, şuanda Facebook’un “değeri” tüm kripto paraların/tokenların toplam değerinin 1,5 katı. 1588 tane kripto para/token gerçek değeri nasıl ölçülür tam olarak bilemiyorum ama şundan eminim ki dotcom balonu döneminde olduğu gibi şuanki 1588 projenin en az 80%’ı değer üretmeyen projeler. Bir çoğu kopyala yapıştır mantığıyla ICO’lar üzerinden para kazanmak için üretildi. Ama kalan 20% içinde geleceğin Amazonu, Google’ı olabilecek çok değerli projeler de var. Bu projelerden bahsedip yakın gelecekte hayatımızda neleri değiştirebileceklerinden bahsederek konudan çok uzaklaşmayayım. İyisiyle kötüsüyle 1588 tane projenin Blockchain teknolojisinin şuanda var olan tüm ürünlerini oluşturduğunu düşündüğümde, tüm bu inovasyon ve teknolojik ilerlemelerin potansiyeli Facebook kadar olamaz mı?

Şunu unutmuyorum tabi ki, Facebook ile karşılaştırıp kripto paraların henüz balon olmadığı sonucuna varınca aslında Facebook’un şuanki değerinin bir balon olmadığı varsayımını da yapmış oluyorum. Bu varsayım hiçbir zaman doğru olmak zorunda değil. Kaldı ki tam da bugünlerde kişisel verilerin kullanımıyla alakalı sorunlardan Facebook hisse fiyatları 10 gün içinde 180 dolardan 150 dolar seviyelerine indi. Yani neyin balon olup neyin olmadığını söylemek çok zor. Her an şartlar değişebiliyor.

Lale ve Kripto

Lale ve dotcom balonlarıyla kripto paraların şuan içinde bulunduğu durumu kıyaslayınca dikkatimi çekenlerden bahsedeyim. Lale balonu dönemindeki laleler aslında koleksiyonculuk gibi bir hale dönüşmüş. Lalelerden topluma gerçek katma değer sağlamasını beklemek saçma olur. Sırf bir şey az bulunuyor ve göze güzel gözüküyor diye bu kadar değerli olamaz. Aslında olabilir ama lalelerin durumunda az bulunduğunu söylemek doğru olmaz. Sonuçta o dönemde dünyada az bulunan bir şey değilmiş. Hollanda’ya Türkiye’den getirilmiş. O dönemki ulaşım imkanları düşünülünce Hollanda’ya lale götürmek zor olabilir ama yıllar sonra ulaşım geliştikçe lalelerin nadir olmaktan çıkacağını öngörülebilir. Demek istediğim, laleleri gerçek anlamda değerli yapacak özellikler yeterli değil.

Dotcom balonu ve kripto paralar için şunu söyleyebilirim, dotcom balonu döneminde çöküşün başlamasına sebep olan şey, şirketlerin ellerindeki stokları fiyatlar fazla yükseldiği için satmaya başlamasıyla oluşan panik satışları. Sonuç olarak ortada gerçek bir değer olmadığı ortaya çıkıyor. Yani yatırılan paraların karşısında üretilen yeterli hizmet ya da ürün yok. Kripto paralardaki Aralık ayında başlayan çöküşün temel sebebi ise, bence, devletlerin ve bankaların kripto paralara karşı aldığı pozisyonun belirsiz olması. Bir çok ülke kripto paralar hakkında net bir açıklama yapmazken, bazıları borsa işlemlerini ve ICO’ları durduracağını, Bitcoin’in ve diğer dijital paraların illegal olacağını hatta terörü beslediğini öne sürdü. Fiyatlar yüksekken böyle bir ortam olunca panik satışları oluştu.

O dönemin şartlarını tam bilmiyorum ama okuduklarımdan öğrendiğim kadarıyla lale balonunun çöküşü daha doğal bir şekilde gerçekleşiyor. Buradaki doğallıktan kastım dışarıdan müdahale olmaması yani kripto paralara olan devlet ve bankaların müdahaleleri gibi. Benzer durum dotcom balonunda da var. Grafikler çok benzer ama altında yatan dinamikler farklı. Kripto paraların market değerinin şuana kadarki grafiğini biliyoruz ama bundan sonra nasıl olacağını bilmiyoruz. Tarihin iki farklı döneminde gerçekleşen iki farklı olayı balon olarak adlandırıp bunların aynı grafiği çizmesini beklemek doğru olmaz çünkü altında yatan dinamikler farklı ve kripto paraların bundan sonraki grafiğini bu dinamikler belirleyecek.

Kripto paraların, dotcom ve lale dönemlerinden bir diğer farkı ise evrensel oluşu. Lale balonu Hollanda’da, dotcom balonu Amerika’da gerçekleşti. Dotcom balonundaki şirketlere yatırım yapan Amerika’daki risk sermayecileri ve halkken, dünyanın her hangi bir yerindeki insan kripto para ekonomisine katılabiliyor. Bu durumda kripto paralar bir balonsa ya da balon olacaksa en büyüğü olmasını beklerim. Şuanki dijital para ekonomisine baktığımız zaman çok genç ve daha katedeceği çok yol var. Kripto paralar bugün balonsa ileride daha büyük bir balon oluşturması gerekiyor. Tıpkı NASDAQ borsasının grafiğinde daha büyük bir balonun oluşuyor olması gibi. Herhalde bu böyle bir döngü.

Sonuç

“Balon mu?”, sorusuna cevap vermenin temel yolu Blockchain teknolojisinin ve kripto paraların/tokenların potansiyelini anlayıp dünya için oluşturabileceği değiştirici gücü anlamaktan geçiyor. Eğer anlayamazsak, ölçemeyiz; ölçemezsek bu soruya vereceğimiz cevapların bir önemi olmayacaktır.

Canku Kılıç / Finartz Business Project Manager