Haziran ayının son haftası New York’da gerçekleşen ve CB Insights tarafından düzenlenen “Future of FinTech 2017” etkinliğine katılan startups.watch kurucusu Serkan Ünsal etkinliği değerlendiren bir yazı kaleme aldı.
New York’da 27-28 Haziran’da düzenlenen Future of Fintech etkinliğine bu sene startups.watch ve Bankalararası Kart Merkezi (BKM) olarak biz de katıldık. Etkinliğin de yapısına uygun olarak rakamlar üzerinden değerlendirecek olursak etkinliğe 1.003 kişi kaydolmuş. Biletlerin 2 bin dolar gibi bir fiyattan satıldığını göz önüne alarak ve her Türk’ün ticari yaklaşım metodu ile biz de basit bir bakkal hesabı yaparak etkinliğe adım attık ve bu işin milyon dolarlık bir iş olduğuna kendi gözlerimizle şahit olduk.
Etkinlik esnasında gerçekleşen sunumlar arasında koşulsuz bir şekilde en etkileyici olanlar CB Insights’ın kurucuları Anand Sanwal ve Matthew Wong‘un oturumları oldu. Diğer paneller içinden katıldığım Robinhood başta olmak üzere sadece bir kaç tanesini başarılı bulurken bazıları zaten bildiklerimizin birer slayt gösteriminden ileri gidemediklerine şahit olduk. Bu tarz konferanslarda önceden doğru konuşmacıları seçmenin önemini bir kez daha görmüş olduk.
Anand Sanwal, CB Insights bültenlerinde kullandığı ince esprileri sunumlarına da taşımayı başardı ve izleyicileri bol bol güldürmeyi başardı. 172 sayfadan oluşan bir sunumu yarım saatin altında bir sürede anlatması ise tarihi bir rekor olabilir. Bu sunum esnasında izleyicilerin perdedeki bilgilerin fotoğrafını çekmek için sürekli telefonlarının fotoğraf tuşuna basması ise biraz gereksiz bir çaba oldu zira bu sunuma erişilebilecek internet linkini oturum sonrasında paylaştılar.
FinTech’in geleceğini yorumlayan Anand Sanwal’ın bu sunumundaki en çarpıcı noktalardan biri Amazon’un ileride bir banka olarak faaliyet göstereceğine dair, dedektif tadında pek çok ipucu ile desteklenmiş, iddiaydı. Çoğunuzun aklına Amazon’un mevcut bir “Challenger Bank” satın alması şeklinde bir tahmin gelebilir fakat Amazon’un Whole Foods’u satın almasından sonra oldukça geleneksel bir bankayı satın alması bizi şaşırtmamalı.
Anand Sanwal’ın sunumundaki diğer önemli trendler ve bulgular şunlardı; dijital ürünlerden daha da çok para kazanılacak (dijital oyunlar, alan adları, kripto paralar), robotlar tarafından işletilen banka şubeleri göreceğiz, kimlik yönetiminde Blockchain altyapısı ile kimlik sahibinin yegane söz sahibi olması, robo regülatörler, MMTS (ticari amaçla kullanılabilecek simülasyonlar), sigortacılık için daha çok veri, insanların halka arz edilmesi! Evet, yanlış duymadınız: Human IPO…
Human IPO kavramını biraz açarsak; son zamanlarda Zuckerberg de dahil olmak üzere “basic income” yani temel kazançlar gibi konular çok tartışılmaya başlandı. İleride robotlar pek çok kişinin mevcut işlerini ellerinden aldığında devletin tüm bu işini kaybedenlere sabit bir maaş vermesi tartışılıyor. Hatta Finlandiya gibi bazı ülkeler bu yaklaşımı şimdiden test ediyorlar. Bireylerin halka arz konusu da insanların geleceğe yönelik gelirlerine göre bir piyasa değeri ile halka arz edilmesini sağlıyor, bu sayede iyi notları olan bir öğrenci burs bulacağım diye uğraşmıyor. basic income ve Human IPO gibi kavramlar, bize yakın gelecekte çok farklı bir dünyaya doğru gittiğimizi göstereni, iki küçük ipucu olarak karşımıza çıkıyor.
Panellerde yatırımcılara ve girişimcilere en çok sorulan soru: “Sizce önümüzdeki 5 yılın FinTech alanında en sıcak konuları ne olacak?” şeklindeydi ve çoğu cevap InsurTech (Sigorta Teknolojileri) ve real-estate financing (Emlak Finansmanı) olarak verildi. Özellikle Amerika’da yaşayan konukların, mortgage süreçlerinden şikayet ettiklerini gördük. Türkiye’de mortgage alanı bankalar tarafından iyi bir şekilde işletiliyor fakat FinTech girişimleri için de bu alanda bir şeyler yapılabilir gibi gözüküyor.
Konferanstaki bir diğer konu EAAS (Expert Automation / Augmentation Software) oldu. EAAS beyaz yakalıların işlerinin robotlar/yazılımlar tarafından alınması olarak özetlenebilir. Endüstri 4.0 nasıl mavi yakaların sayısını azaltacaksa EAAS da beyaz yakaların sayısını azaltacak. İşe alımdan, muhasebeciye bir çok mesleğin öleceğini düşündürten bu trend önümüzdeki yıllarda daha çok gündeme gelecek gibi gözüküyor.
Son olarak ICO’dan (Initial Coin Offering) kavramından bahsedelim. ICO yani Blockchain altyapısı kullanarak bir nevi hisse bazlı kitlesel fonlama (Equity Crowdfunding) yaparak girişimleri finanse etme modeli oldukça gündemimize oturmuş durumda. ICO’lar bir gün tüm geleneksel risk sermayesi (VC) ekosistemini yıkabilir mi? Bu soru oldukça yoğun konuşuldu fakat ortak görüş, ICO’ların tamamlayıcı bir rol oynayacağı şeklindeydi. Yani VC’ler de hayatını sürdürecek, Equity Crowdfunding siteleri de, Angellist de, ICO’lar da hayatımızın bir parçası olacak.
