Deneyimli IT Yöneticisi Utku Tarzan bir banka kullanıcısı olarak Almanya’da yaşadıklarını, deneyimlerini ve bunlardan çıkardığı notlarını Medium hesabında yayınladığı seri yazılarıyla paylaştı. Serinin ilk bölümü karşımızda.

Bir Mudi’nin Anıları (1) — Dönüşüm

Almanya’da günlük yaşamınıza devam edebilmeniz için sudan sonra gerekli olan ikinci ihtiyaç bir Konto Numarası yani bir banka hesabi. Eğer bu ihtiyacınızı giderebilirseniz Maslow piramidininizi gerçeklemeye başlayabilirsiniz. Çünkü bu adimi geçemezseniz, ev kiralamak, buna bağlı elektrik, su, doğalgaz gereksinimlerini sağlamak, telefon hattı almak, internet hattı edinmek, hatta spor salonu üyeliği bile, maalesef imkânsız.

“Muhasır medeniyetlerden” beklediğimiz bu durumun tabi ki şaşırtıcı bir tarafı yok. Buraya kadar her şey normal. Ancak bir banka hesabi açtırmak ile Elon Musk (“roket mühendisliği değil ki canım” terimi sona erdiren girişimciyi anmak istedim) olmak ayni şey. Çünkü, bir hesap açtırmanız için önce sabit bir adresinizin olması gerekiyor :). Bu olamıyorsa “yetkili birine benzeyen” (mesela işyerinizin), yakında sizin bir sabit adresinizin olacağına kefil olması gerekiyor.

Bu adimi geçerseniz, standart bankacılık işlemlerinin yanında, bir de çeşitli ıslak imzalar için hesap açtıracağınız bankaya farklı günlerde ıslak imzalar için gitmeniz gerekiyor.

Bana bu süreci anlattıklarında böylesi uzun bir yolu kısaltan bir Startup vardır diye düşündüm. Çünkü, Türkiye’de hepimiz Charles H. Duell seviyesine geldik. (Kedime Not: Bu konuya ayrıca değineceğim.)

Bir kaç Google aramasından sonra ise, hayal ettiğimden fazlasını buldum.

N26

N26 Bank, 2013 yılında Berlin’de “Number 26” adı ile kurulmuş, Temmuz 2016’da, N26 Bank adı ile Federal Financial Supervisory Authority (BaFin) ‘den (yani Türkiye’deki BDDK gibi bir kurumdan) onay alarak bankacılık lisansı sahibi olmuş, Aralık 2016 ‘da 17 Avrupa ülkesinde (Eurozone) kullanılabilir hale gelmiş dijital bir banka olarak karşıma çıktı.

N26 Bank, kısaca özetlemek istersek “Bizim EnPara gibi…”; diyemeyiz. Çünkü N26, gerçek bir banka olmasına rağmen fiziksel bir banka değil. Yani, önünde ya da arkasında bir X bankası bulunmuyor. En büyük maliyetler için (para saklama, transfer etme, güvenliğini sağlama gibi operasyonlar) diğer bankalar ile iş birliği yapıyor.

Bankacılık Yeniden Tasarlanıyor

N26, bankacılık süreçlerini yeniden tasarlıyor. Hafta sonu yapamadığınız işlemi yapmanızı, defaten bankaya gitmek zorunda olduğunuz prosedürleri ortadan kaldırmayı, sıkıcı formları kolayca doldurmanızı, bazen bankadan teslim almak zorunda kaldığınız manyetik kartlarınızin size ulaşım sırasındaki yolculugunu izlemenizi ve daha bir suru yorucu adimi 8 dakikada sağlıyor. Bu kadar hizmet bir arada, sadece Adalar Vapurlarındaki hipnoz üzerine ustun yetenekleri olduğuna inandığım işporta satıcılarında var, o da bu kadar kısa sürmüyor.

Bu işlemler için hiçbir ekstra ücret istemiyor. Şunu da belirtmeliyim ki bu 8 dakika tamamen size bağlı :). Benim işlemlerim 6,5 dakikada bitti. Bir de bu işlemleri İngilizce yapabiliyorsunuz. Bunun başka ve büyük bir avantaj olduğunu söylemeden geçemeyeceğim.

İşlemler sonucunda artik, bir Konto Numaranız, bir IBAN numaranızı ve Master Card (TROY olsun isterdim) logolu bir banka kartınız oluyor.

Nasıl oluyor?

Peki 8 dakikada bu kadar adım oluyor da nasıl oluyor?

Bu yazının devamını Bir Mudi’nin Anıları (2) – Deneyim başlıklı yazıda okumaya devam edebilirsiniz.

Bu yazı ilk olarak Utku Tarzan’ın Medium hesabında yayınlanmış ve kendisinin izni ile FinTech İstanbul sayfalarında değerli okyucularımız ile buluşturulmuştur. Yazının orjinaline buradan ulaşabilir, Utku Tarzan’ı Twitter ve Linkedin hesaplarından takip edebilirsiniz.