Son istatistiklere göre İngiltere’de 10 milyon tüketici ve küçük işletme düzenli olarak açık bankacılıktan yararlanıyor…
İngiltere’deki açık bankacılık standartlarından sorumlu kuruluş Open Banking Limited (OBL)’e göre bu önemli başarı, milyonlarca tüketici ve küçük işletme yenilikçi finansal yönetim ve ödeme araçlarından yararlanırken açık bankacılık teknolojilerinin olumlu ivmesini ve artan benimsenmesini vurgulamakta.
Açık bankacılığın İngiltere’de bu kadar popüler olması İngiltere’nin alanda öncü olmasıyla açıklanabilse de bu başarının asıl sebebi tüketicinin gündelik hayatına fayda sağlayan uygulamalar ve iş birliğine açık bir ekosistemin mevcudiyeti aslında. İngiltere, en baştan beri açık bankacılığın önemini ve tüketicilerin bireysel ekosistemini net bir şekilde ortaya koyuyor. “Banka hesabınızda ne kadar para kazandığınız ne satın aldığınız, düzenli faturalarınız ve hatta her hafta süpermarkette ne kadar harcadığınız hakkında pek çok bilgi bulunur. Açık bankacılıktan önce bu bilgiler sadece bankanız tarafından tutulur ya da açılmamış banka hesap özetlerinde yer alırdı. Bu bilgileri düzenlenmiş şirketlerle güvenli bir şekilde paylaşmanıza izin vererek, mali durumunuzu kontrol altına almanıza yardımcı olacak uygulamalar, ürünler ve hizmetler bulabilirsiniz.”
Tüketici eğitim ve bilgilendirmeleri kamuoyunun uygulamaları anlaması ve uygulamalara güvenmesi için en önemli adım aslında. Nitekim geçen hafta Forbes’ta çıkan makale tam tersi bir durumun yani tüketicilerin yeterince bilgilendirilmediği durumlarda açık bankacılığın yeterince yaygınlaşamayacağını ortaya koyuyor. Rov Shevlin’in analizine göre Amerika’daki tüketiciler açık bankacılığa hazır olduklarını belirtseler de aslında açık bankacılığın ne olduğunu bilmiyorlar. Shevlin, dillere pelesenk olan ‘açık bankacılık’ teriminin gerçekten ne olduğunun bilinmemesi sebebiyle terimin artık manasız bir hale geldiğini savunuyor.
Ekosistemdeki tüm oyunculara dair kayıtlar ve istatistiklerin düzenli olarak kamuoyuyla paylaşılması da fintek ve ödeme kuruluşları açısından iş birliklerini kolaylaştırırken tüketicilerin finansal bilgilerini çalmaya çalışan dolandırıcılara karşı korunmasını garantiliyor.
Yine ekosistemdeki şeffaflığın yeni iş modellerinin gelişmesi açısından da faydalı olduğu savunulabilir. Almanya gibi Kıta Avrupası pazarlarında açık bankacılığa dair fazlaca deneme yapılmasına rağmen çoğu iş modelinin multibanking uygulamalarına odaklaması sebebiyle açık bankacılık istenilen yaygınlık seviyesine ulaşamadı.
Şu hâlde açık bankacılıkta İngiltere örneğinin başarı faktörleri göz önüne alınırsa, uygulamaların yaygınlaşması için temel standartları hazırlayan bir yasal yapıya ek olarak aşağıdaki aksiyonların alınması faydalı olacaktır:
- Ödeme dernek ve birliklerinin tüketicilerin açık bankacılık konusunda eğitilmesi ve bilgilendirilmesi için kampanyalar düzenlemesi,
- Piyasadaki uygulamaların güvenirliğinin garantilenmesi ve rekabetin artırılması için sürekli güncellenen bir ekosistem ve iş modeli haritası tesis edilmesi,
- Bankaların ve ekosistemdeki rekaberliğin teşvik eden etkinlikler, çalıştaylar düzenlenmesi, uluslararası iş birliği ve etkileşimin artırılması.